Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın Gümüşhane’de

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Fethullahçı Terör Örgütüne (FETÖ) 28 Şubat sürecinde otoban açıldığını ve FETÖ’nün o dönemde açılan otobanın üzerinden yürütüldüğü için bu hacme ulaştığını söyledi.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Fethullahçı Terör Örgütüne (FETÖ) 28 Şubat sürecinde otoban açıldığını ve FETÖ’nün o dönemde açılan otobanın üzerinden yürütüldüğü için bu hacme ulaştığını söyledi. Yalçın, Gümüşhane’de sendikası tarafından düzenlenen ‘15 Temmuz, Darbeler ve Sivil Toplum’ konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen programa Vali Okay Memiş, Milletvekilleri Hacı Osman Akgül, Cihan Pektaş, Belediye Başkanı Ercan Çimen, AK Parti İl Başkanı Av.Celalettin Köse, GTSO Başkanı İsmail Akçay, Memur-Sen İl Başkanı Musa Uncu, Memur-Sen üyeleri ve vatandaşlar katıldı. Konuşmasının ilk bölümünde Memur-Sen’in kuruluş ve gelişim aşamalarından bahseden Yalçın, Türkiye’de sivil toplum örgütleri üzerindeki algının kirlendiği, sendikalar konusunda herkesin mesafeli yaklaştığı bir ortamda 7 güzel adamın başkanlığında yola çıktıklarını söyledi. “Bu ülkede adı sivil olan yapıların ya beyni üniformalıydı ya da kendileri sivil değildi” Sivil toplumun önemli olduğunu ve sivil toplum doğru yerde olmazsa geleceğe ilişkin düzgün hayaller kurulamayacağını vurgulayan Yalçın, “Demokratik bir ülkede sivil toplum bu işin kilit noktasıdır. Siyasette de yozlaşma olur. Sivil toplum önemli. Sendikal yapılar, emek örgütleri bin kez daha önemli. 4,5 milyon üyesi olan emek örgütlenmeleri var dünyada. Bazen sağın, bazen solun kullanıldığı ama sonucun asla değişmediği tablolara isyan için, itiraz için kurulduk. Çünkü bu ülkede adı sivil olan yapıların ya beyni üniformalıydı ya da kendileri sivil değildi” dedi. Konferansının ikinci bölümünde Türkiye’nin darbeler tarihinden bahseden Yalçın, ülkenin her 10 yılda bir örselendiğini, yıllarca Başbakan’ın asıldığı tarihin çocuklara bayram olarak kutlandığını hatırlattı. “28 Şubat’ın bu ülkeye yaşattığı travma sivil toplumun omurgalı durmamasının sonucudur” Türkiye’de demokrasinin adı sivil yapılar, beyni üniformalı yapılar üzerinden baltalandığını ifade eden Yalçın, “Bizim temel sorunumunuz bu. Şapkasını alıp kaçan siyasetçiler bu konuda cesaret verebilir ama sivil toplum asla günahını affettiremez. 28 Şubat’ın bu ülkeye yaşattığı travma sivil toplumun omurgalı durmamasının sonucudur” diye konuştu. “FETÖ o dönemde açılan otobanın üzerinden yürütüldüğü için bu hacme ulaştı” 28 Şubat sürecinde “Toplumun değerleriyle, diniyle oynayıp milleti manipüle ettiler, millete kan kusturdular” ifadelerini kullanan Yalçın, “ABD’de ki Yahudi lobilerinin talimatlarını uygulayan paşa ‘Bin yıl sürecek’ dedi. Ve dayattılar, direttiler, hırpaladılar, tırpanladılar. FETÖ o dönemde açılan otobanın üzerinden yürütüldüğü için bu hacme ulaştı. Çünkü darbeyi beraber gerçekleştirdiler. ‘Beceremediniz, bırakın gidin’ manşetinin arka planı beraber oynaştıkları zeminlerden kaynaklı. Çünkü oyunu onlar kurmuyor, oyunu kuranlar lordlar kamarası. FETÖ’ye otoban açıldı. Ama Allah yarına bırakır ama yanına bırakmaz. O tarihte ‘Okullarımı devlete vermeye hazırım’ diyerek kendisini şirin gösterme taktiği yapmıştı arka planda oynadıklarıyla ama şimdi bütün okullar millete kaldı” şeklinde konuştu. “Türkiye’de 2000 yılından sonra 8 kez darbe girişimi yaşandı” Konuşmasında 2000 yılından sonra 8 kez darbe girişiminde bulunulduğunu vurgulayan Yalçın, “Son dönemde Türkiye’de bir Mısır tablosu yaşatmak istediler. Gezi’de başlayan ağaç eksenli hadise meselenin ağaç olmadığı bir noktaya kadar evrildi. Faiz lobisinin bedava kumanyalarını yiyip, bedava biralarını içip, ağaç diplerine kusmuk fırlatanlar Ankara’ya gidip Başbakanına tehdit fırlattıklarında kimin ağzıyla konuştuklarını kendileri teyit ettiler. Soros modeliyle Türkiye’de Mısır’ı yaşatmak istediler” dedi. “15 Temmuz, darbelerin panzehirinin meydanlar olduğunu dünyaya öğretti” 15 Temmuz darbe girişiminin ardından teyakkuz halinin hala devam ettiğini dile getiren Yalçın, “Ülkemizin yaşadığı bu travmatik durum, milleti katledenlerin gözünü bürüyen o onurlu direniş dünyanın tamamına bir şey öğretti. Darbelerin panzehiri meydanlardır. Ben şehit olamadım diye üzülen ve ağlayan insanların duruşu yeni bir dünyanın habercisidir. Millet olarak, memleket olarak çok onurlu bir duruş ve direniş göstererek bu ülkede darbe parantezinin kapanması gerektiği konusunda önemli bir kayıt düştük. Bundan sonra darbe yapmak isteyenler bir kez değil bin kez düşünecek” ifadelerini kullandı. “Türk milleti ihanetle imtihan oluyor” Bu milletin ihanetle imtihan olduğu için ayağa kalkmakta zorlandığını dile getiren Yalçın, “Bu ülkede aydın kılıklı hainler nefesi nerede aldı? Siz içerde biz dışarda yıkamadık dedikleri şey bir kez daha gerçek oluyor. Bu ülkede vesayete ırgatlık etmeye çalışanlar bitmeyecektir. 10 yılda bir yaptıkları şeyler yine denenecektir” dedi. “Doların yükselmesi, Türkiye güvenliksiz bir ülke imajının oluşturulması bir oyunun, planın parçasıdır” Avrupa Parlamentosunun (AP) geçtiğimiz günlerde aldığı Türkiye ile AB müzakerelerinin durdurulmasıyla ilgili tavsiye kararına da gönderme yapan Yalçın, şöyle konuştu: “AP’nin terör temsilcilerine methiye dizdikleri bir dönemde terörle uğraşan bir ülkeye karşı yaptırım uygulaması hikayeden şeyler değil, bilinçli bir adımdır. Ekonomiyle oynamaya çalışıyorlar, doların yükselmesi, kurlarla oynanması, Türkiye güvenliksiz bir ülke imajının oluşturulması bir oyunun, planın parçasıdır. Patlamalar ve terör hadiseleri sipariş işler. Bu ülke ayağa kalkacaktır. Çünkü millet kendisini fark etmiştir. Millet aslıyla buluşma noktasında bir kararlılık ortaya koymuştur. Tarih kalem ve kılıcın yolculuğudur.” “Millet olarak yeniden ayağa kalkmak durumundayız, rehavet demek felaket demektir” Dünyanın vicdanını Türkiye’nin temsil ettiğini kaydeden Yalçın, “Son kale Türkiye. Burası ayağa kalkarsa yeni bir dünya mümkün. Yiğit düştüğü yerden kalkar. Genetik yapımızsa esarete tahammül yok. Bu ülkeyi belli anlamda kontrol etmiş olabilirler ama bu ülkeyi sömürgeleştiremediler. O genetiği yok edemediler. Millet olarak yeniden ayağa kalkmak durumundayız. Rehavet demek felaket demektir. Bereket bizim yan yana durmamızdadır” diyerek konuşmasını sonlandırdı. Yalçın’a Osmanlı arması tablosu Konferansın ardından Vali Okay Memiş, Milletvekili Cihan Pektaş, Belediye Başkanı Ercan Çimen ve Memur-Sen İl Başkanı Musa Uncu tarafından üzerinde Osmanlı armasının yer aldığı tablo Genel Başkan Yalçın’a takdim edildi.