tuzla escort bayan avcılar escort bayan beykoz escort bayan arnavutköy escort bayan bağcılar escort bayan escort izmir online casino india real money bodrum escortlar ankara bayan escort casino siteleri
Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort

ŞİMDİ KOOPERATİFLEŞME ZAMANI

KELKİT (DHA) - Demirören Haber Ajansı | 19.09.2018 - 18:23, Güncelleme: 03.01.2023 - 04:30
 

ŞİMDİ KOOPERATİFLEŞME ZAMANI

20. Yüzyıl özellikle dijital sanayinin ön plana çıktığı; ortaklık, birleşme ve kooperatifçilik gibi değerlerin serbest piyasada kendine yer bulduğu bir dönem olarak geçti.
20. Yüzyıl özellikle dijital sanayinin ön plana çıktığı; ortaklık, birleşme ve kooperatifçilik gibi değerlerin serbest piyasada kendine yer bulduğu bir dönem olarak geçti. Artık Endüstri 4.0. yani yapay zeka ve yazılım çağına doğru adım adım ilerlerken pazardaki rekabet şartlarının daha da ağırlaştığını, teknolojiye ve inovasyona uyum gösteremeyen yapıların geride kaldığı bir pazar ekonomisi içinde bulunuyoruz. Özellikle Ülkemizin Tarım ve Hayvancılık alanında dünya standartlarının gerisinde kalması rekabet açısından bizleri zayıf bırakmıştır. Hala geleneksel Tarım ve Hayvancılık metotları uygulamaktayız. Düşünün ki hala salma sulama sistemi ile sulama yapmaktayız. Devlet bu sıkıntının farkında olsa da yaraya merhem olmakta zorluk çekmektedir.    Daha düne kadar kendi kendine yeten bir tarım ve hayvancılık ülkesi iken, bu gün bu alanda dümeni ithalata doğru kırmamız sorgulanması gereken bir konudur. Ülkemizdeki  girişimciyi ve yatırımcıyı dışarıdaki pazarlara iten,  piyasada rekabet edilebilirlik sağlamak ve fiyat avantajları olarak karşımıza çıkıyor. Bu çerçeveden bakıldığında çözüm olarak ilk önce girdilerin, maliyetlerin azaltılması ve destek ile hibelerin arttırılması gerekmektedir. Pazar çetin, rekabet fazla.    Kooperatifçilik bir yerde yoksulluğun azaltılması, zamanın ekonomik ve teknolojik gelişmelerinin gerisinde kalmadan daha yüksek verimde üretmek, çeşitlendirmek ve pazarlamak adına yapılan en büyük organizasyondur. Aslında Türkiye kooperatifçilik geleneği olan bir ülke. Bu alanda çok başarılı kooperatiflerimiz de var. Ancak yine de bu alanda dünya standartlarının çok gerisindeyiz. Dünyada  en çok kooperatif örgütü ile öne çıkan ülkeler: ABD, Fransa, İngiltere, İtalya ve Japonya . Birçok kooperatifin cirosu bulunduğu ülkenin ekonomisinde büyük yer tutuyor. Ve bir çok sektörde, yöntem ve Politika belirleyen çok güçlü kooperatifler bulunuyor.    Dünyadaki kooperatif sayısı 2.5 milyon civarında iken, bunların yarısı Tarıma ait kooperatiftir. Türkiye’de Kooperatif sayısı 72 bin civarında iken, bunların sadece altıda biri Tarımsal kooperatiftir. Bu durum Tarımsal alanda kooperatifleşmenin daha zayıf olduğunu gösteriyor. Türkiye de, en çok konut -yapı alanında kooperatif kurulduğu görülüyor.    Oysa ki bizim gibi kırsal bölgelerde, kalkınma da öncü olabilecek yapılar, güçlü kooperatiflerdir. Bu dönemde, bireyin tek başına rekabet edebilmesi, günün ekonomik ve teknolojik şartlarını takip edebilmesi çok zordur. Güçlü ortaklıklara ihtiyacımız var. Ancak,  ortaklık ve birlikte iş yapma konusunda acı sonlarla biten birçok deneyimler olduğu biliyoruz. Bu konuda başarısız oluşumların altyapı, vizyon ve bilgi eksikliği gibi ana nedenlerden kaynaklansa da, ortaklık kültürünün toplumumuz tarafından özümsenmediği gerçekliğini de unutmamak gerekiyor.    Kelkit, Şiran ve Köse İlçelerimizdeki kooperatifçilik durumuna bakarsak; şu an Kelkit Ticaret ve Sanayi Odasına kayıtlı 22 Kooperatif bulunmaktadır. Bunlardan 9 tanesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifleridir. Ve bunların yarısından çoğu borçlarından ötürü kapanma aşamasındadır. Pancar Ekiciler Kooperatifi ve Esnaf ve Sanatkarlar Kooperatiflerini bir kenara bırakırsak sürekliliği ve icraatı olan güçlü bir kooperatifimiz maalesef yok.  Bu tablodan hareketle üretici ve girişimcinin başı boş kaldığı, kendi çabalarıyla tarımsal alanda faaliyet yürüttüğü anlaşılmaktadır. Oysa bu bölgenin ekonomisi ve geleceği için lokomotif sektör, Tarım ve Hayvancılıktır.    Bölgemizde Tarım ve Hayvancılık alanında, dünya standartlarında bir üretim-pazarlama-geliştirme metodu takip etmemiz gerekmektedir. Ancak bu başarıyı bireyden ve üreticiden beklemek yanlış bir yaklaşım olur. Birlikten kuvvet doğar sözünden hareketle, güçlü kooperatiflere ihtiyacımızın olduğu açıktır. Tamamen bilgi-eğitim-geliştirme ekseninde, güçlü sermayeli kooperatifler bölgemizin ekonomisini şekillendirebilir. Muhakkak ki, şu an içinde bulunduğumuz durumda buna öncülük edecek yapılar Kamu, Yerel Yönetimler, Sivil Toplum Örgütleri ve Üniversiteler olmalıdır.    Atatürk, 1920’den ölümüne kadar geçen sürede Türk Kooperatifçilik hareketine önderlik etmiştir. Özellikle çiftçilerin kooperatifleşmesi konusunda bir çok konuşma yapmıştır. Ayrıca Tarım Kredi Kooperatifinin kurucusudur. Bu konu bölgemizin ve Ülkemizin gelişmesi adına üzerinde önemle durulması gereken bir konudur. Başarının anahtarı birleşmek ve kooperatifleşmektir.   Uzm.Ecz Mustafa Servet Daltaban KTSO Yönetim Kurulu Başkanı        
20. Yüzyıl özellikle dijital sanayinin ön plana çıktığı; ortaklık, birleşme ve kooperatifçilik gibi değerlerin serbest piyasada kendine yer bulduğu bir dönem olarak geçti.

20. Yüzyıl özellikle dijital sanayinin ön plana çıktığı; ortaklık, birleşme ve kooperatifçilik gibi değerlerin serbest piyasada kendine yer bulduğu bir dönem olarak geçti. Artık Endüstri 4.0. yani yapay zeka ve yazılım çağına doğru adım adım ilerlerken pazardaki rekabet şartlarının daha da ağırlaştığını, teknolojiye ve inovasyona uyum gösteremeyen yapıların geride kaldığı bir pazar ekonomisi içinde bulunuyoruz. Özellikle Ülkemizin Tarım ve Hayvancılık alanında dünya standartlarının gerisinde kalması rekabet açısından bizleri zayıf bırakmıştır. Hala geleneksel Tarım ve Hayvancılık metotları uygulamaktayız. Düşünün ki hala salma sulama sistemi ile sulama yapmaktayız. Devlet bu sıkıntının farkında olsa da yaraya merhem olmakta zorluk çekmektedir.

   Daha düne kadar kendi kendine yeten bir tarım ve hayvancılık ülkesi iken, bu gün bu alanda dümeni ithalata doğru kırmamız sorgulanması gereken bir konudur. Ülkemizdeki  girişimciyi ve yatırımcıyı dışarıdaki pazarlara iten,  piyasada rekabet edilebilirlik sağlamak ve fiyat avantajları olarak karşımıza çıkıyor. Bu çerçeveden bakıldığında çözüm olarak ilk önce girdilerin, maliyetlerin azaltılması ve destek ile hibelerin arttırılması gerekmektedir. Pazar çetin, rekabet fazla.

   Kooperatifçilik bir yerde yoksulluğun azaltılması, zamanın ekonomik ve teknolojik gelişmelerinin gerisinde kalmadan daha yüksek verimde üretmek, çeşitlendirmek ve pazarlamak adına yapılan en büyük organizasyondur. Aslında Türkiye kooperatifçilik geleneği olan bir ülke. Bu alanda çok başarılı kooperatiflerimiz de var. Ancak yine de bu alanda dünya standartlarının çok gerisindeyiz. Dünyada  en çok kooperatif örgütü ile öne çıkan ülkeler: ABD, Fransa, İngiltere, İtalya ve Japonya . Birçok kooperatifin cirosu bulunduğu ülkenin ekonomisinde büyük yer tutuyor. Ve bir çok sektörde, yöntem ve Politika belirleyen çok güçlü kooperatifler bulunuyor.

   Dünyadaki kooperatif sayısı 2.5 milyon civarında iken, bunların yarısı Tarıma ait kooperatiftir. Türkiye’de Kooperatif sayısı 72 bin civarında iken, bunların sadece altıda biri Tarımsal kooperatiftir. Bu durum Tarımsal alanda kooperatifleşmenin daha zayıf olduğunu gösteriyor. Türkiye de, en çok konut -yapı alanında kooperatif kurulduğu görülüyor.

   Oysa ki bizim gibi kırsal bölgelerde, kalkınma da öncü olabilecek yapılar, güçlü kooperatiflerdir. Bu dönemde, bireyin tek başına rekabet edebilmesi, günün ekonomik ve teknolojik şartlarını takip edebilmesi çok zordur. Güçlü ortaklıklara ihtiyacımız var. Ancak,  ortaklık ve birlikte iş yapma konusunda acı sonlarla biten birçok deneyimler olduğu biliyoruz. Bu konuda başarısız oluşumların altyapı, vizyon ve bilgi eksikliği gibi ana nedenlerden kaynaklansa da, ortaklık kültürünün toplumumuz tarafından özümsenmediği gerçekliğini de unutmamak gerekiyor.

   Kelkit, Şiran ve Köse İlçelerimizdeki kooperatifçilik durumuna bakarsak; şu an Kelkit Ticaret ve Sanayi Odasına kayıtlı 22 Kooperatif bulunmaktadır. Bunlardan 9 tanesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifleridir. Ve bunların yarısından çoğu borçlarından ötürü kapanma aşamasındadır. Pancar Ekiciler Kooperatifi ve Esnaf ve Sanatkarlar Kooperatiflerini bir kenara bırakırsak sürekliliği ve icraatı olan güçlü bir kooperatifimiz maalesef yok.  Bu tablodan hareketle üretici ve girişimcinin başı boş kaldığı, kendi çabalarıyla tarımsal alanda faaliyet yürüttüğü anlaşılmaktadır. Oysa bu bölgenin ekonomisi ve geleceği için lokomotif sektör, Tarım ve Hayvancılıktır.

   Bölgemizde Tarım ve Hayvancılık alanında, dünya standartlarında bir üretim-pazarlama-geliştirme metodu takip etmemiz gerekmektedir. Ancak bu başarıyı bireyden ve üreticiden beklemek yanlış bir yaklaşım olur. Birlikten kuvvet doğar sözünden hareketle, güçlü kooperatiflere ihtiyacımızın olduğu açıktır. Tamamen bilgi-eğitim-geliştirme ekseninde, güçlü sermayeli kooperatifler bölgemizin ekonomisini şekillendirebilir. Muhakkak ki, şu an içinde bulunduğumuz durumda buna öncülük edecek yapılar Kamu, Yerel Yönetimler, Sivil Toplum Örgütleri ve Üniversiteler olmalıdır.

   Atatürk, 1920’den ölümüne kadar geçen sürede Türk Kooperatifçilik hareketine önderlik etmiştir. Özellikle çiftçilerin kooperatifleşmesi konusunda bir çok konuşma yapmıştır. Ayrıca Tarım Kredi Kooperatifinin kurucusudur. Bu konu bölgemizin ve Ülkemizin gelişmesi adına üzerinde önemle durulması gereken bir konudur. Başarının anahtarı birleşmek ve kooperatifleşmektir.

 

Uzm.Ecz Mustafa Servet Daltaban

KTSO Yönetim Kurulu Başkanı

 

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gumushaneekspres.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler siyah bayrak ayna