tuzla escort bayan avcılar escort bayan beykoz escort bayan arnavutköy escort bayan bağcılar escort bayan escort izmir online casino india real money bodrum escortlar ankara bayan escort casino siteleri
Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort

ZAMAN: EN DEĞERLİ HAZİNEMİZ

KELKİT (DHA) - Demirören Haber Ajansı | 16.01.2021 - 23:46, Güncelleme: 03.01.2023 - 04:30
 

ZAMAN: EN DEĞERLİ HAZİNEMİZ

Zaman; Baki olan Allah’ın fani olan mahlukatı var edip yaşattığı sürenin/dönemin genel adıdır. Zaman insanın dünyada sahip olduğu en büyük nimetlerden birisidir. Zaman ilahi bir sermayedir. Önemine binaen Allah Kur’an-ı Kerim’de bazı surelere, zamana ya da zamanın bir anına yemin ederek başlar.
Zaman; Baki olan Allah’ın fani olan mahlukatı var edip yaşattığı sürenin/dönemin genel adıdır. Zaman insanın dünyada sahip olduğu en büyük nimetlerden birisidir. Zaman ilahi bir sermayedir. Önemine binaen Allah Kur’an-ı Kerim’de bazı surelere, zamana ya da zamanın bir anına yemin ederek başlar. Ve’l-asr, ve’d-duha, ve’l-leyl (asra yemin olsun, güneşe yemin olsun, kuşluk vaktine yemin olsun, geceye yemin olsun) gibi. Zaman, tekrarı olmayan bir değerdir. Zamanın durdurulması ve yeniden yaşanması mümkün değildir. Bir filozof “Aynı ırmakta iki kez yıkanılmaz” diyerek, bu hakikati özlü bir şekilde dile getirmiştir. Zaman, çarşıda satılmaz, parayla alınmaz, kimsenin sorumluluğuna da girmez. Onun için olabildiğince zamanı iyi değerlendirip dolu dulu yaşamak gerekir. Kaybedilen birçok şey zamanla telafi edilebilir, fakat kaybedilen zaman hiçbir şeyle telafi edilemez. Yeni servetler, yeni arkadaşlar, yeni eşyalar tekrardan temin edilebilir. Ama tüm dünya bir araya gelse geçen bir saniyeyi geri getirmek mümkün değildir. Zamanına hâkim olamayan, zamanının hizmetçisi olur. Eğer insan zamanı planlayıp verimli bir şekilde kullanamazsa zaman onu kendi programının içine çekip alır ve çarkları arasında öğütüp yutar. Yani insan zamanı değerlendiremezse zaman insanı tüketir. İmam Şafi ne güzel ifade etmiş: “Zaman, kılıç gibidir, eğer siz onu kesmezseniz o sizi keser.” Zamanın ne kadar değerli olduğunu ve nasıl değerlendirilmesi gerektiğini Allah (c.c.) Asr suresinde bizlere açık bir biçimde bildirmektedir: “Asra (zamana) yemin ederim ki insan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak iman edip salih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır.” Hz. Peygamber (s.a.s.) de “İki günü eşit olan aldanmıştır.” Buyurmak suretiyle Müslüman’ın zamanın akışı karşısında sürekli teyakkuz halinde olması, bilgi ve davranışlarını yenilemesi gerektiğini vurgulamıştır. Yine sevgili peygamberimiz şu hadisi şeriflerinde zamanın önemine dikkatlerimizi çekmiştir “Kıyamet gününde insanoğlu şu beş şeyden hesaba çekilmedikçe Rabbinin huzurundan bir yere kımıldayamaz: Ömrünü nerede ve nasıl geçirdiğinden, gençliğini nerede yıprattığından, malını nereden kazanıp nerede harcadığından, bildiği ile amel edip etmediğinden.”(T2416 Tirmizî, Sıfatü"l-kıyâme, 1) Dünya hayatı ahiretin tarlasıdır. İnsan dünyada ne ekerse sonsuz ahiret hayatında onu bulacaktır. Dolayısıyla insan, yegâne sermayesi olan zamanını gaflet ve rehavetle heba etmemeli, onu yeryüzündeki sorumlulukları doğrultusunda kullanmalıdır. Dünyada ve sonsuz ahiret hayatında başarı ve mutluluğu yakalayabilmek, hiç şüphesiz en kıymetli varlığımız olan zamanı, yararlı ve güzel işlerle değerlendirmekle mümkündür. Bir ayet-i kerimede dünya hayatlarında zamanlarını heba edenlerin ahretteki pişmanlıkları şu şekilde ifade edilmiştir. “Herhangi birinize ölüm gelip de, ’Ey Rabbim! Beni yakın bir zamana kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam!’ demeden önce, size rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayın.” (Münâfikûn, 63/ 10) Onun için sıradan meşguliyetlerin ötesinde bizi iki dünyada saadete erdirecek güzel işlerle ömrümüzü geçirmeye gayret etmeliyiz. Unutmamalıyız ki İnsan hayatının ne kadarını Allah yolunda, güzel ve hayırlı işlerde harcarsa o kadarını kurtarmış, “değerlendirmiş” olacaktır. Boşa geçirdiği, ziyan ettiği her saniye ona pişmanlık ve feryat olarak geri dönecektir. Peygamber Efendimizin (s.a.s.) şu güzel sözünü hayat prensibi edinelim: “Akıllı kişi kendisini hesaba çeken ve ölümden sonrası için çalışandır. Âciz kişi ise arzularına uyup bir de Allah"tan (bağışlanma) umandır.” (T2459 Tirmizî, Sıfatü"l-kıyâme, 25)   Dursun BOZ İlçe Müftüsü
Zaman; Baki olan Allah’ın fani olan mahlukatı var edip yaşattığı sürenin/dönemin genel adıdır. Zaman insanın dünyada sahip olduğu en büyük nimetlerden birisidir. Zaman ilahi bir sermayedir. Önemine binaen Allah Kur’an-ı Kerim’de bazı surelere, zamana ya da zamanın bir anına yemin ederek başlar.

Zaman; Baki olan Allah’ın fani olan mahlukatı var edip yaşattığı sürenin/dönemin genel adıdır. Zaman insanın dünyada sahip olduğu en büyük nimetlerden birisidir. Zaman ilahi bir sermayedir. Önemine binaen Allah Kur’an-ı Kerim’de bazı surelere, zamana ya da zamanın bir anına yemin ederek başlar. Ve’l-asr, ve’d-duha, ve’l-leyl (asra yemin olsun, güneşe yemin olsun, kuşluk vaktine yemin olsun, geceye yemin olsun) gibi.

Zaman, tekrarı olmayan bir değerdir. Zamanın durdurulması ve yeniden yaşanması mümkün değildir. Bir filozof “Aynı ırmakta iki kez yıkanılmaz” diyerek, bu hakikati özlü bir şekilde dile getirmiştir. Zaman, çarşıda satılmaz, parayla alınmaz, kimsenin sorumluluğuna da girmez. Onun için olabildiğince zamanı iyi değerlendirip dolu dulu yaşamak gerekir.

Kaybedilen birçok şey zamanla telafi edilebilir, fakat kaybedilen zaman hiçbir şeyle telafi edilemez. Yeni servetler, yeni arkadaşlar, yeni eşyalar tekrardan temin edilebilir. Ama tüm dünya bir araya gelse geçen bir saniyeyi geri getirmek mümkün değildir.

Zamanına hâkim olamayan, zamanının hizmetçisi olur. Eğer insan zamanı planlayıp verimli bir şekilde kullanamazsa zaman onu kendi programının içine çekip alır ve çarkları arasında öğütüp yutar. Yani insan zamanı değerlendiremezse zaman insanı tüketir. İmam Şafi ne güzel ifade etmiş: “Zaman, kılıç gibidir, eğer siz onu kesmezseniz o sizi keser.”

Zamanın ne kadar değerli olduğunu ve nasıl değerlendirilmesi gerektiğini Allah (c.c.) Asr suresinde bizlere açık bir biçimde bildirmektedir: “Asra (zamana) yemin ederim ki insan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak iman edip salih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır.” Hz. Peygamber (s.a.s.) de “İki günü eşit olan aldanmıştır.” Buyurmak suretiyle Müslüman’ın zamanın akışı karşısında sürekli teyakkuz halinde olması, bilgi ve davranışlarını yenilemesi gerektiğini vurgulamıştır. Yine sevgili peygamberimiz şu hadisi şeriflerinde zamanın önemine dikkatlerimizi çekmiştir “Kıyamet gününde insanoğlu şu beş şeyden hesaba çekilmedikçe Rabbinin huzurundan bir yere kımıldayamaz: Ömrünü nerede ve nasıl geçirdiğinden, gençliğini nerede yıprattığından, malını nereden kazanıp nerede harcadığından, bildiği ile amel edip etmediğinden.”(T2416 Tirmizî, Sıfatü"l-kıyâme, 1)

Dünya hayatı ahiretin tarlasıdır. İnsan dünyada ne ekerse sonsuz ahiret hayatında onu bulacaktır. Dolayısıyla insan, yegâne sermayesi olan zamanını gaflet ve rehavetle heba etmemeli, onu yeryüzündeki sorumlulukları doğrultusunda kullanmalıdır.

Dünyada ve sonsuz ahiret hayatında başarı ve mutluluğu yakalayabilmek, hiç şüphesiz en kıymetli varlığımız olan zamanı, yararlı ve güzel işlerle değerlendirmekle mümkündür. Bir ayet-i kerimede dünya hayatlarında zamanlarını heba edenlerin ahretteki pişmanlıkları şu şekilde ifade edilmiştir. “Herhangi birinize ölüm gelip de, ’Ey Rabbim! Beni yakın bir zamana kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam!’ demeden önce, size rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayın.” (Münâfikûn, 63/ 10)

Onun için sıradan meşguliyetlerin ötesinde bizi iki dünyada saadete erdirecek güzel işlerle ömrümüzü geçirmeye gayret etmeliyiz. Unutmamalıyız ki İnsan hayatının ne kadarını Allah yolunda, güzel ve hayırlı işlerde harcarsa o kadarını kurtarmış, “değerlendirmiş” olacaktır. Boşa geçirdiği, ziyan ettiği her saniye ona pişmanlık ve feryat olarak geri dönecektir. Peygamber Efendimizin (s.a.s.) şu güzel sözünü hayat prensibi edinelim: “Akıllı kişi kendisini hesaba çeken ve ölümden sonrası için çalışandır. Âciz kişi ise arzularına uyup bir de Allah"tan (bağışlanma) umandır.” (T2459 Tirmizî, Sıfatü"l-kıyâme, 25)

 

Dursun BOZ

İlçe Müftüsü

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gumushaneekspres.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler siyah bayrak ayna deneme bonusu veren siteler