VAKİTSİZ AÇAN GÜL ÇABUK SOLAR
Bazı güller vakitsiz açar, fakat akıbetleri hep aynı olur. Sizce de öğle değil mi? ‘’Vakitsiz açan gül çabuk solar.’’ Her işi yapmanın uygun bir zamanı vardır, zamanından önce veya sonra yapılan işler, zamansız söylenen sözler, olumsuz sonuçların ortaya çıkmasına neden olacağından onarılması güç sorunlar ortaya çıkarır.
Bu atasözümüzün bize anlatmak istediği, devletlerin uluslararası ilişkilerinde dahi geçerli önemli bir kuraldır. Devletler başarılı bir sonuca ulaşmak için planlarını zamanın şartlarına göre açık eder veya uygulamaya koyar.
İnsanlık tarihi var olduğu günden bugüne Türk milleti devletleriyle çağlara mührünü vurmuştur. Ancak her büyük millet de olduğu gibi Türk milletinin de tarihi süreç içerisinde büyük acıları, büyük yenilgileri ve büyük zaferleri olmuştur. Tarihte hiçbir millet yok ki tarihin her devrinde gücünü korusun ve dünyaya hükmetsin. Tarih, milletler tarihine böyle bir kayıt düşmemiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduğu günden bu güne iç ve dış tehditlerle sürekli mücadele etmiştir ve etmektedir. Dünyada kısa zaman için ekonomik ve siyasi hesap yapan milletler her zaman kaybetmiş ve bundan sonrada kaybetmeye mahkûmdur. Ekonomik ve siyasi hesaplarını kısa, orta ve uzun vadeli yapan milletler ise her zaman rüzgârı arkalarına alarak yelkenlerini şişirmiş fazla emek harcamadan çok yol almışlardır.
Küresel kazanı kaynatanlar her devirde olduğu gibi bugünde de dünyayı kendi nizamları ekseninde döndürmek istemektedir. Emperyalistlerin ülkemiz üzerinde ve gönül coğrafyalarımızda yapmak istedikleri ameliyatlar bizim önümüze hayat memat meselesi olarak çıkmaktadır. Bu ameliyatlardan biri de Suriye meselesidir.
Suriye konusu uzunca bir konu olduğundan bu yazımda Suriye meselesini kısaca değerlendirmek istiyorum. Ülkemiz, Suriye sınırını güvenli hale getirmek için bugüne kadar, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı, Bahar Kalkanı hareketlerini icra ederek Suriye sınırında güvenli bölge oluşturmaya çalışmıştı. Başarıyla gerçekleşen her bir operasyon ABD ve Rusya’nın müdahaleleri ve çeşitli sözler vermesiyle bitirilmiş, ancak yaşanılan süreç içinde hep birlikte gördük ki her iki devlette verdikleri sözlerin arkasında durmamışlardır.
Şimdi gülün açma vaktidir, zamanı gelmiştir. Suriye sınırımızda kurulmak istenen uydu devlet hayallerini kâbusa çevirme vaktidir. Rusya, kendi derdiyle dertlenirken, ABD’nin Tayvan için Çin ile sorun yaşarken Suriye sınırımız boyunca güvenli koridoru oluşturmanın tam sırasıdır. Yani yelkenleri rüzgârla şişirme vaktidir.
Türkiye baştan beri savunduğu tez için Suriye sınırı boyunca otuz iki kilometrelik genişlikteki koridoru oluşturmalı ve Suriyeli göçmenleri buraya yerleştirmelidir. Bu koridor mutlaka oluşturulmalı, çünkü Suriyeliler, bugün Suriye’de hüküm süren rejime güvenmemekte ve ülkelerine dönmek istememektedirler. Bu insanı koridor oluşturulduğunda ülkemizdeki göçmen sorunu milimize edilmiş, Suriye sınırımızda da güvenlik sorunumuz ortadan kalkacaktır.
Türk aslanları, Irak’ın Kuzeyinde de terör örgütünü silip atmakta ve ülkemizin güvenliği için oralara askeri üstler kurmaktadır. Suriye sınırı ile birlikte Irak sınırını da tehditlerden temizleyip ülkemizi o bölgelerden gelebilecek tehditlerden korumalıyız. Her şey vaktiyle, hemen her şeyin, her işin bir zamanı vardır. Eğer bu kurala dikkat edilmez ise işler yolunda gitmez.
Her doğum vaktine gebedir. Vakit gelmiştir. Artık, güller de vakitlice açacak!
Seyit TOK