Kelkit’te baharın gelmesi ile patates, Şeker Pancarı’nın ardından fasulye ekiminin yapıldığı ilçede domates, biber türevi ürünlerin dikimi de başladı.
Kelkit Çiftçisi baharla birlikte tarlasına Patates, şeker pancarı, silajlık mısır ve coğrafi işaretli şeker fasulyesini tarlalarında toprakla buluşturmak üzere seferber oluyor.
Kelkit çiftçisi açık alana ekim yapılacak iklim yapısından dolayı Mayıs ayıyla birlikte zamanında ekim yapabilmek üzere direktörünü alan arazisinde tohumu toprakla buluşturdu.
Konuyla ilgili açıklama yapan ilçe ziraat odası başkanı Ümit Türker, “Çiftçilerimiz çok zor durumdalar,  tohum, gübre, mazot, tarım aletleri ve makine ekipman fiyatlarına ulaşamıyoruz, tabi devletimizin bizlere desteği var ama yeterli değil. Birde sulama konusunda çok sıkıntı yaşıyoruz, Sadak Barajından su verilecek düşüncesiyle çiftçilerimiz varını yoğunu ortaya koyarak tohumu toprakla buluşturdu ancak Sadak barajından su verilmeyince tüm ürün gözümüzün önünde arazide yandı geçti. 
Sulama Konusunda başta İlimiz Milletvekilleri olmak üzere tüm ilgili ve yetkililerden yardım bekliyoruz. Ortada baraj var, kanalları yapılmış oda mevcut ancak suyu akıtacak irade yoktur. Alman gezginin dediği gibi Kelkit Çayı akıyor abdal ... bakıyor misali bakınıp duruyoruz. Çiftçilere yardımcı olacak birilerini bulamıyoruz, bu nasıl vurdumduymazlıktır.  Yıllardır barajdan Kelkit ovasına su verilecekti bir türlü sulama kanalları faaliyete geçirilmediği için çiftçimiz çok mağdur su kanalları ikinin biri patlayıp duruyor,” ifadesinde bulundu.
İlçemizin önde gelen Çiftçilerinden Muhammet Mutlu İse “Su varsa hayat var su yoksa toprağa uyumlu tohumlar eksende boş,  biz kendi tükettiğimiz ürünlerin ekimini gerçekleştiriyoruz, tabi geleneksel tarım uygulamaları ile tohumu toprakla buluşturuyoruz, burada gerçekleştirmek istediğimiz iyi ürün ve sağlıklı gıdaya ulaşmayı hedeflediklerini, uygulanan yöntemin ise geneleksel olduğuna vurgu yaptı. Çiftçi Mutlu tüm bu anlattıklarım Su ile oluyor buda fazlasıyla var ancak çiftçinin hizmetine verecek irade kimsede yoktur. 
Şu gördüğünüz araziye 8 bin dönüm pancar ekildi bunun maliyeti çiftçiye yaklaşık 32 milyon Türk lirası, Su verilirse gelir 100 milyon Türk lirası olacak. Bizlerin burada yapmak istediği çocuklarımız, torunlarımız, evlatlarımız daha sağlıklı bir gıdaya ulaşsınlar, onlarda bizden almış oldukları bu emaneti, kendinden sonraki kuşaklara örnek olsunlar.
Bizim ürettiğimiz ürünler tadıyla, kokusuyla bütün bölgede aranır durumdadır. Ama bugün topraklarımızın önemli bir kısmının ekilmediğini görüyoruz. Bugün düne göre ekim çeşitliliğinin gittikçe azaldığını görüyoruz.
Elbette bunun çok çeşitli nedenleri var; maliyetler yükseldi, girdiler yükseldi. Ama bunların hiçbirisi geçerli bir mazeret, bahane değil. İnancımız gereği de topraktan geldik, toprağa döneceğiz.
Ama emin olun nefes aldığımız sürece toprağa muhtaç ve bağımlıyız. O yüzden toprağı özüne dokunmadan, yapısını bozmadan, kirletmeden gelecek kuşaklara temiz ve sağlıklı bir şekilde gelecek kuşaklara teslim etme mecburiyetimiz var.
Bu yüzden bu görevin en büyük sorumluluğu sevgili Kelkitlilere düşüyor. Tabiiki bu zamanda gençlerimiz güneşin altında tarlada çalışmak istemese de ben tekrar tarlalarımızın,  topraklarımızın yeşille, sarıyla, kırmızıyla bütün renklerle bezendiğini görmek istiyorum, buda beni çok mutlu ediyor, sizlerde bizi kırmadan  buraya kadar geldiğiniz  çok teşekkür ediyoruz ” dedi.