Çok Geçmiş Olsun Kelkit’im…!

Küresel iklim değişikliğinin sebep olduğu önemli olaylardan biri de kuraklıktır.

Küresel iklim değişikliğinin sebep olduğu önemli olaylardan biri de kuraklıktır. Tekrar edebilen, bir veya birden çok mevsime yayılan, azalan yağışlar ve artan sıcaklıklar nedeniyle oluşan ve su varlığına bağlı olarak tüm doğal kaynakları etkileyen bir doğal afet türüdür kuraklık. Ancak küresel iklim değişikliğine bağlı olarak dünya üzerinde aşırı artan sıcaklık ve azalan yağışlar kuraklığın sürekliliğini ve olası olumsuz etkilerini arttırmaktadır. Kuraklık ile mücadele süreci, bu afetin çok yavaş başlaması aylar, hatta yıllar boyu kümülatif olarak çok geniş alanları etkilemesi sebebiyle diğer doğal afetlere göre çok daha zordur.  İlk olarak tarım alanlarında etkisini gösteren bu afet türünün, tarım sektöründe gözlenen etkilerinin diğer sektörlerden çok daha farklı olduğunu söylemek mümkündür. Bu duruma temel oluşturan sebepler arasında çiftçilerin topraktan yeterli verimi alamamasıdır. Fakat hayatın da bir gerçeği var ki; bütün canlılar için temel besin maddesi sudur.                                                                                                                                          İbni Haldun’un dediği gibi “Coğrafya Kaderdir” maalesef bizlerde zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Bölgemize kışın karın az yağması, bahar mevsiminde de yeterince yağmurun yağmaması, toprağın ve ekilen tohumların yeteri kadar suya kavuşmaması nedeniyle çiftçilerimiz çok büyük sıkıntı içerisine düşmüşlerdir. Kuraklık yetmezmiş gibi birde; Geçtiğimiz günlerde bölgemizde meydana gelen talihsiz don nedeniyle ilçemizde yaklaşık 110 çiftçimize ait 3.500 dekar  Pancar tamamen donmuştur. Üşümüş olan bu Pancar tarlaları yeniden ekilmiştir. İkinci ekime ait tohum, yakıt ve işçilik maliyetlerinin tamamı çiftçilerimizin omuzlarına ikinci kez maliyet olarak binmiştir.   Yine ilçemizde ekilen yaklaşık 105 çiftçimize ait 3.500 dekar Mısır donmuştur. Gözüken o ki; bu mısırlarda yaklaşık 40- 50 Aralığında bir verim düşüklüğü olacağı ön görülmektedir.   Yine ilçemizde o geceki soğuktan meyve ve sebzelere ait fidelerin tamamına yakını da dondan etkilenmiş ve üşümüştür.   Yine ilçemizde 9.000 dekar Arpa-Buğdayların bölgemizde etkisini sürdüren kuraklık nedeniyle 60- 70 Aralığında verim düşüklüğü olacağı ön görülmektedir.   Ve yine ilçemizde 2.500 dekar Yoncanın da kuraklıktan dolayı birinci yüz biçimde en az 60 civarında rekolte düşüklüğü olacağını çiftçimiz H.Bayram Özdemir’e ait yonca tarlasını biçerken yerinde biz ati inceleyerek tespit ettim. H.Bayram Özdemir kardeşim başkanım ben bu tarladan en az 400 balya yonca alıyordum, şimdi ise en fazla 180-190 civarında balya çıkar bu yılda don ve kuraklık yüzünde yonca, pancar, ceviz, fasulye ve diğer ürünlerimize umutlarını bağlayan köylülerimiz çaresiz ve şaşkınlık içerisindeler.   Yukarıda bir kısmını izaha çalıştığım ürünlerin dışındaki diğer ürünlerimizde de kuraklığa bağlı olarak verim düşüklüğü olacağı kaçınılmaz bir gerçektir.   Tarım ve hayvancılığa ait ilaç, tohum, yem, kepek, gübre, mazot vb. girdi maliyetlerinin geçtiğimiz yıllara oranla çok ama çok arttığı da bir gerçektir.  Bir yandan Pandemi bir yandan don ve kuraklık diğer yandan da artan girdi maliyetleri çiftçimizin belini bükmüş ve bıçak kemiğe dayanmıştır. Çiftçilerimizin yeniden ayağa kalkması, hayatını idame ettirebilmesi için çok ivedi olarak hükümetimiz ve devletimiz tarafından desteklenmesi zaruret haline gelmiştir. Ayrıca ilçemizde bulunan baraj ve gölet sularının çok iyi koordine edilerek doğru zamanda ve yeteri miktarda çiftçimizin kullanımına sunulması için gerekli tedbirlerin ilgililerce eksiksiz ve ivedi olarak alınması gerekmektedir. Bu konularla ilgili olarak ilimiz milletvekillerinin ve ilçemiz siyasetçilerinin yaşanan mağduriyetlerin farkında olduklarını ön görüyor ve gereğini yapacaklarını ümit ediyorum. İlçemizde yaşanan sıkıntılarımızı Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Sayın Şemsi Bayraktar’a ileterek kendilerinden de yardım talebinde bulundum.  Çiftçilerimizin mağduriyetlerinin bir an önce giderilmesi adına konunun takipçisi olacağımın da bilinmesini istiyorum. Son olarak benimde değerli Çiftçilerimizden de bir istirhamım olacak ki; bu doğa olayları bizlere bir ders niteliğinde olsun. Bundan sonraki sezonlarda bu gibi oluşabilecek risklere karşı Tarım sigortası yaptırmalarını hassaten rica ediyorum.           Bunca yaşanan olumsuzluklarına rağmen; Yüce Mevla’mdan bütün çiftçilerimize öncelikle sağlık sonra, bol ve bereketli kazançlar elde etmelerini, Ülkemize bir daha Salgın hastalık, deprem, yangın, sel ve kuraklık gibi afetleri göstermemesi dua ve dileklerimle…           Necdet Ertunç Kelkit Ziraat Odası Başkanı