Gümüşhane’de Uçuruma Yuvarlanan Hayvan 2 gündür Kurtarılmayı Bekliyor

Gümüşhane'nin Torul ilçesine bağlı Soğuksu mahallesinde uçuruma yuvarlanan büyükbaş hayvanın başında gece gündüz aç susuz bir şekilde bekleyen vatandaşlar, çaresizlik içerisinde uzanacak yardım elini bekliyor.

Gümüşhane'nin Torul ilçesine bağlı Soğuksu mahallesinde uçuruma yuvarlanan büyükbaş hayvanın başında gece gündüz aç susuz bir şekilde bekleyen vatandaşlar, çaresizlik içerisinde uzanacak yardım elini bekliyor. Gümüşhane’nin Torul ilçesi Soğuksu mahallesinde Perşembe günü saat 15.30 sıralarında meydana gelen olayda yol kenarında otlayan büyükbaş hayvan dengesini kaybederek uçuruma yuvarlandı. Yaklaşık yüzde 70’lik eğime sahip Soğuksu mahallesinde yaşayan ve hayvancılıkla uğraşan Celal Bostan(62) yaşanan olayın ardından AFAD ve Torul Belediyesi yetkililerine haber verdi. Olay yerine gelen kurum personellerinin çalışmaları yeterli ekipman bulunamaması nedeniyle sonuçsuz kalırken, hayvanın daha da aşağı gitmemesi için köylüler kendi imkanları ile set yaptı. Öte yandan mal sahibi Celal Bostan da hayvanını kurtarmak isterken aynı yerde ayağı kayması sonucu uçuruma yuvarlandı. Çevrede kimse olmadığı için düştüğü yerden gece geç saatlere kadar çıkamayan Bostan, kız kardeşinin yardımıyla kurtuldu.  Uçuruma yuvarlanan hayvanının 2 aylık buzağısı olduğunu ve anne sütü alması gerektiğini söyleyen Bostan, AFAD, Belediye ve Kaymakamlık gibi birçok kurumdan yardım talep ettiğini ama hiç birinden karşılık göremediğini söyledi. “Yetkililer, Yapabileceğimiz Bir Şey Yok Dedi” Çaldığı her kapıdan eli boş döndüğünü kaydeden Bostan, “Hayvanı otlatırken yukarıda ağacın altında erik yiyordu. Bende yan tarafında oturuyordum. Bir anda bir ses geldi. Kalkıp ineğin peşine gittim baktım ki inek yukarıda ki pereğin orada duruyor ayağı askıda. Kız kardeşimi çağırdım evden. Onunla beraber kendi çabamızla kaldırmaya çalıştık ama kaldıramadık. AFAD’ı aradım geldiler bizim yapacağımız bir şey yok dediler. Torul Belediyesini aradık, onlar geldi biz iki kişiyiz ne yapabiliriz burası uzak dediler. Getirdiler bir halat beraber bağladık ama getirdikleri ip bile sağlam değildi. Halatı çekerken arkadaşlar neredeyse dere aşağı gideceklerdi. O gün gittiler ve hiçbir şey yapamadık. Bugün de aramadığım yer kalmadı. Herkes birbirini arıyor, eleman yok gelemeyiz, yapamayız, biz gelsek ne yapacağız dediler. Ben mağdurum. Bu gördüklerinizi de kendi imkânlarım ile yaptım. Sabahtan beri hayvanın durduğu yerde yatıyorum” diye konuştu. Hayvancılığı onlara olan sevgisinden kaynaklı yaptığını dile getiren Bostan, “Belediye başkanını aradım, ben sana dönerim dedi hala bu saate kadar dönecek. Kaymakam beyi arıyorum yine aynı. Gel şuraya benim halimi bir gör diyorum. Ben hayvanda değilim. Kesilecekse de kesilsin. Alın bir hayır kurumuna verin. Ancak bizimle bir ilgilenin, ben başka bir şey istemiyorum. Ben bu hayvanlara parası için bakmıyorum, hayvanları çok sevdiğimi için zevkine bakıyorum. Bunun yavrusu var. Annemde babamda öldü benim. Annesizliği de babasızlığı da iyi bilirim. Yavrusu daha çok küçük, 2 buçuk aylık ve emiyor. Hayvanın ben iki memesini sağıyordum. İki memeyi de verdim hayvana. Bu zamana kadar ben bunlar süt bile almıyordum. Sütünü de içmiyorum alıp tereyağı da yapmıyorum. Ahırda ki bu yavrucağız mağdur olacak. Ne olacak bende bilmiyorum, şaşırdım kaldım” dedi. “İki Gündür Aç, Susuz, Uykusuz Bekliyoruz” Hayvanın uçuruma yuvarlandığı günden beri başında bekleyen Celal Bostan’ın kız kardeşi Nevin Özkan da, “Abim bana haber etti, hayvan düştü gel bana ip getir dedi. Biz kendi çabamız ile uğraştık ama hayvanı kaldıramadık. 2-3 kişi uğraştık hatta komşularda yardıma geldi ama kaldıramadık. Arıyoruz kimse telefonlarımıza cevap vermiyor. Benim çocuğum engelli, ara sıra eve gitmek zorunda kalıyorum. Buraya gidip geldikçe hayvanı aşağıya kaçırıyoruz. Bağladık onu. İnsan gücü ile olsaydı bu iş bu hayvanı direğe bağladığımız ip ile kaldırma şansımız vardı. Yolun üzerinde zaten hayvan bu pozisyona inecek değildi. Geldim ki abim aşağıda çalıların ortasına yatıyor” şeklinde konuştu. Hayvanın başında bekledikleri için gece uyku uyumadıklarını ve yemek yiyemediklerini söyleyen Özkan, “Dün sabahtan beri ikimizde hiçbir şey yemedik. Çocuğumun üzerine kapıyı kilitleyip geldim buraya. Belediye başkanını arıyorum, telefonlarına bakmıyor. Ne yapacağımızı şaşırdık. Burada kaldık abimle sabahladık. Söylenecek daha çok şey varda anlatamıyorum. İneğin düştüğü akşam abimde düştü. Ben eve çocuğumu bakmaya gitmiştim, ben zannediyorum ki abim yukarıda oturuyor. Geldim ki abim aynı inek gibi düşmüş yerde yatıyor. Ben abimi öyle görünce korktum ve bağırdım ama kimse yoktu. Bir Allah’ın kulu yok. O sırada hayvan kalkmak için debeleniyor. Ne yapacağımı şaşırdım” ifadelerini kullandı.