Asgari Ücret Yoksulluk Sınırının Yarısı Olmalı, 35 Bin Lira Şart!

Yeniden Refah Partisi Gümüşhane İl Başkanı Ziya Nas, partisinin 2025 yılı “Asgari Ücret” beklentisini paylaştı

Yeniden Refah Partisi Gümüşhane İl Başkanı Ziya Nas, partisinin 2025 yılı “Asgari Ücret” beklentisini paylaştı. İl Başkanı Ziya Nas, Vatandaşın ekonomik anlamda çok zor bir süreç yaşadığına dikkat çekerek açlık sınırının 21 bin, yoksulluk sınırının ise 70 bin lira seviyesine geldiğini kaydetti.  2024 yılı enflasyonunun yüzde 50’ye yakın bir noktada gerçekleşeceğine dikkat çeken Başkan Ziya Nas, “Oysa hükümet kanadından 2024 yılı için yapılan tahminler yüzde 33’tü. Yaklaşık 17 puan yüksek bir enflasyonla yılı tamamlıyoruz. 2025 yılı tahminleri ise yüzde 21 olmuştu. Yüzde 33 tahmini nasıl yüzde 50 çıktıysa, yüzde 21’lik tahmin en iyi olasılıkla yüzde 40’lık bir enflasyon olarak karşımıza çıkacak. Yeniden Değerleme Oranı yüzde 44 olarak hesaplanmış olası da bu gerçeği ortaya koyuyor. Vergilere, cezalara, harçlara 2025 yılında yüzde 44 zam yapılacak. Bu oran dahilinde bir değerlendirme yapıldığında dahi asgari ücret 24 Bin lira seviyesinde gerçekleşiyor” dedi. “Asgari Ücret Yoksulluk Sınırının En Az Yarısı Olmalı” 24 Bin liranın asgari ücretlinin derdine derman olamayacağını belirten Başkan Nas, “Bu güne kadar Türkiye’nin büyümesinden herhangi bir pay asgari ücretlilere verilmedi. İşveren büyüdü, ekonomi büyüdü, Türkiye büyüdü, iş adamları büyüdü ama çalışan kesim, ücretli kesim bundan herhangi bir pay alamadı. Bu payı da matematik olarak hesap edip asgari ücrete eklediğinizde 34 bin lira rakamını buluyorsunuz. Tam da bu noktada Yeniden Refah Partisinin 2025 yılı asgari ücret talebi yoksulluk sınırı olan 70 Bin liranın yarısı olan 35 bin liradır” diye konuştu. “Çok Çalışıyor, Çok Vergi Ödüyoruz, Az Kazanıyoruz” Türkiye’de, asgari ücretin bireysel bir ücret olmadığını bu parayla ailelerin geçimini sağladığını aktaran Başkan Nas, “Avrupa Birliği ülkelerinde ücretli kesimin milli gelirden aldığı pay yüzde 65 iken Türkiye’de ücretli kesimin, milli gelirden aldığı pay yüzde 25’tir. Bizim bunu en azından yüzde 50’lere taşımamız lazım. Ayrıca bizim vergi sistemimiz adaletsiz olduğundan asgari ücretlimiz batı ülkelerindekilerden daha fazla vergi ödüyor. Gelirden alınan, servetten alınan, zenginden alınan vergiler yüzde 34 seviyesinde ama ücretliden, dar gelirliden alınan, alışverişten alınan dolaylı vergiler yüzde 66 oranında. Yine bizim asgari ücretlilerimiz, batı ülkelerinden ve OECD ülkelerindeki asgari ücretlilerden mesai saati olarak daha fazla çalışıyor. Haliyle bizim ücretlilerimiz daha fazla çalışıyor, daha fazla vergi ödüyorsa daha yüksek maaş almalıdır. Bu maaş da en az 35 bin lira olmalıdır ve en düşük emekli maaşı da mutlaka asgari ücret seviyesine getirilmelidir” ifadelerini kullandı.  “İmtiyazlılara Kaynak Aktarmaktan Vaz Geçin” Partisinin önerdiği 35 bin liralık asgari ücretin elbette işverenlere ciddi bir külfet oluşturacağını bunun önüne geçmek için imtiyazlılara aktarılan kaynaklardan vaz geçilip her işverene çalıştırdığı asgari ücretli sayısı oranında destek verilmesinin gerektiğini anlatan Başkan Nas, “Burada iktidara, devlete sorumluluk düşüyor. Yapılması gereken lüksten, şatafattan tasarruf edip, kamudaki israfı önlemek olacaktır. İki elin parmakları kadar olmayan imtiyazlı holdinglere trilyonlarca lira; Kamu-Özel İşbirliği projeleriyle, vergi muafiyetleriyle aktarmaktan vazgeçip ve bu imkânı işverene vermektir. Böylece ne işveren ezilir ne de asgari ücretli” dedi. “Enflasyonla Korkutuluyor, Açlıkla Terbiye Ediliyoruz” Asgari ücretin arttırılmasının enflasyonu olumsuz yönde etkileyebileceğini ancak bu korkunun vatandaşı açlık ile terbiye etmeyi gerektirmediğini kaydeden Başkan Nas, “Asgari ücreti arttırarak bu insanlarımıza dar gelirlerimize sağlayacağımız fayda, bir miktar enflasyon artışının getireceği zarardan çok daha yüksektir, çok daha büyüktür. İktidara “önce millet anlayışıyla hareket edin” çağrımızı bir kez daha yineliyoruz. “Önce millet” anlayışının ne kadar önemli olduğunu 54. Hükümet’te Merhum Erbakan Hocamız göstermişti. Hiç bir şey yapamıyorsanız hocamız gibi yapın. Önce devletimizin sırtındaki keneleri temizleyin, hortumlarını kesin ardından da ar gelirlinin, işçinin, memurun, emeklinin, çiftçinin, köylünün alım gücünü, refah seviyesini arttırın” ifadelerini kullandı.