İtin İşi Ürmek, Kapıda Durmak

Sevgili okurlarım sizlere bugün bir gerçeği bir olguyu bir durumu analiz edeceğim.

Sevgili okurlarım sizlere bugün bir gerçeği bir olguyu bir durumu analiz edeceğim. Sözüme başlarken bir atasözüyle giriş yapmak istiyorum. Hepiniz bilirsiniz gerçi. İtin işi ürmek, kapıda durmak. Bugünlerde hayvan yasası falan çıkıyor benim konumun bununla alakası yok. Benim bahsettiğim itler iki ayaklı olanlar. Memlekette kim bir adım öne çıksa bazı kendini bilmez, gazeteci bozuntuları, gazetecilik etiğinin yanından geçmeyen çapsızlar hemen çamur at izi kalsın mantığıyla salyalarını  akıtmaya başlarlar. Şimdi diyeceksiniz ki kime sinirlendin bu kadar açıklayayım;   Geçen hafta bir hemşerimiz, ilimizde milletvekilliği yapmış bir devlet adamı, eski bürokrat, siyasetçi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın siyasi danışmanlığına atandı. Geçmişten beri bir takım eksikleri hataları veya yapamadıkları olsa da adamlığından, mücadelesinden, kendine has duruşundan biliriz tanırız. İktidarın en güçlü olduğu dönemde, bazı yanlışlara itiraz ettiği için, fikrini ortaya cesurca koyup görüşünü kimseden korkmadan belirttiği için, makamları elinin tersiyle itip başka bir siyasi mücadelenin içerisine girdi. Başarılı oldu mu olmadı mı? Bu başka bir konu. Bazen kaybetmek kazanmaktan daha iyidir. Bu da kiminle kaybettiğinle doğru orantılıdır. Feramuz Üstün’den bahsediyorum. Hepinizin bildiği gibi yeni ve çok önemli bir göreve atandı. Cumhurbaşkanlığına namzet, Başkent’in başkanının siyasi danışmanı oldu. Danışmanı olarak başladığı Sayın Yavaş ile yıllara sair dostluğu olan bir arkadaşına mücadelesinde omuz vermekten daha doğal, daha güzel ne olabilir.   Şimdi gelelim biz Kelkit’te salyasını akıtanlara, artık kimden emir aldılar, çıkarları ne, ne için yaparlar bilmem. Bir internet sitesi var Kelkit’te, gazetecilikle alakası olmayanların, eline bir klavye alanın delikanlı kesildiği, sağa sola saldırarak prim kasanların yoğun olduğu, her el değiştirdiğinden bir öncekinden daha kötü niyetli yönetilen bir haber sitesi. Adeta şer odağı, kim alsa iki gün sonra trollüğe başlayanların toplanma merkezi gibi. Yahu arkadaş hangi partiden, hangi görüşten, hangi düşünceden olursa olsun, bizim bir hemşerimiz bir yere göreve geliyorsa Kelkit’e ne kazandırabiliriz, burdan Kelkit için ne elde edebiliriz ona bakın siz. Yok ideolojisi değişmiş, yok fikri değişmiş sana ne arkadaş, sen kahyası mısın milletin ideolojisinin. Birde menfaat diyorsun, menfaati düşünen adam iktidardan ayrılır mı? Birileri gibi iktidara yalakalık yapıp servetine servet katmazmı? Hem geçmişten bugüne düşüncesi değişen, dün birbirine söverken bugün seven, dün severken bugün söven örnekleri görmüyor musunuz? Daha düne kadar, Bahçeli ve Erdoğan’ın birbirlerine dediklerini ne çabuk unuttunuz? Aklını başınıza alın, o site sizin millete parmak sallama yeriniz değil, toplum içerisinde sevilmiyorsanız, kimsenin yanında yeriniz yoksa, çocukluğunuzda yaşadığınız travmalarınızdan kaynaklanabilir. Psikolojik tedavi gör, ruh sağlığını iyileştir, birileri üzerinden prim yaparım, insanlar bana değer verir diye düşünüyorsan yanlış düşünüyorsun. Bu kadar seni ciddiye alıp yazmanında bir anlamı yok ama memlekete sahip çıkma adına seni uyarmakta bizim görevimiz. Başka bir atasözü ile yazımı bitireyim; “it ürür, kervan yürür” İnsanlara tepeden bakmayanlara, memlekete hizmet edip memlekete vefa gösterenlere, saygı ve sevgi çerçevesinde kalanlara ve kervanını yürütenlere selam olsun.. Nihat Zeyrek