Koyun yünü, bir değer olmaktan çıkıp sorun haline geldi
Koyun yünü, bir değer olmaktan çıkıp sorun haline geldi
Eskiden; Etinden, Sütünden, Yününden Diye Başlardı… 'Sadece Eti Kaldı'
Türklerin kadim geleneğinin bir ürünü olan, tarih boyunca küçükbaş hayvan üreticilerinin en önemli gelir kaynakları arasında yer alan koyun yünü, bir değer olmaktan çıkıp sorun haline geldi.
Eskiden; etinden, sütünden, yününden yararlanıyoruz diye başlayan cümleler artık kullanılmazken küçükbaş hayvancılığın tek gelir kaynağı et oldu.
Gümüşhane Merkez ilçeye bağlı Kulat yaylasında küçükbaş hayvancılık yapan vatandaşların kırktıkları tonlarca koyun yününü yaktıkları anlar fotoğraf karelerine yansırken, alıcı bulunmadığı için hatırı sayılır ölçüde ki bir ekonomik değerin ise heba edildiği gözler önüne seriyor.
Konu ile ilgili Gümüşkoza’ ya konuşan küçükbaş hayvan üreticisi Ahmet Birinci(50), geçmişe oranla çok büyük sorunlarla karşı karşıya olduklarını söyledi.
“Bedava da Versen Almıyorlar”
Yaz başında hayvanlarını kırkmasına karşın aradan geçen 3 aylık süre boyunca hiç kimsenin yünler ile ilgili talepte bulunmadığına işaret eden Ahmet Birinci, “Şu anda bu yünleri alan yok, soran yok, kullanan yok. Haliyle elimizde birikiyor. Kullandığımızı kullanıyor geriye kalanı ise çevreyi kirletmemek için ya yakıyor ya da gömüyoruz. Bu şekilde imha ediyoruz. Vatandaşa bedava da versen almıyor. Kapısına kadar getiriyoruz yüzüne bile bakmıyorlar” dedi.
“Birkaç Sene Önce Böyle Değildi”
Yünlerin imha edilmesinin üreticinin ciddi bir gelir kaynağından mahrum kalması anlamı taşıdığını kaydeden Birinci, “Yaylalarda terkedilmiş şekilde bulunan yönleri görmek artık sıradan bir olay haline geldi. Bundan birkaç sene öncesine kadar bu durum böyle değildi. Hayvanlarımızın yününü özenle kırpar, çuvallara doldurur gelenlere satardık. Sattığımız yünler ile birlikte de hayvanlarımızın birçok ihtiyacını gideriyorduk. Ancak şu anda öyle bir şey yok” diye konuştu.
“Eziyeti Çeken Biz Sefasını Süren Başkaları”
Özellikle Karadeniz Bölgesinde koyunlardan süt sağma işleminin yıllar önce bırakıldığına dikkat çeken Birinci, “Koyunun yünü de kalmadı, sütü de kalmadı. Son dönemde çıkartılan kanunlar ile de etini de elimizden almış durumdalar. Aylarca emek verip; karda yağmurda, tipide peşlerinde koşturduğumuz hayvanlarımızdan elimize geçen sadece 3-5 kuruş. Eziyetini çeken bizler, sefasını süren ise başkaları” ifadelerini kullandı.
“Hayvancılığın Geleceğinden Umutsuzum”
Trabzon- Gümüşhane sınırında Layna Yaylasında yaklaşık 10 senedir bulunduğuna vurgu yapan Demirci, “Eşim ve çocuklarım ile birlikte buradayız. Ancak benden sonra bu işi devam ettirecek kimse olacağını sanmıyorum. Çünkü bitme durumuna gelmiş hayvancılıktan millet bıkmış usanmış durumda. Yem fiyatları almış başını gidiyor. Bir kilo saman 7-10 lira, çayır desen yine aynı. Mazot desen gün be gün zamlanıyor. Ben buradan ne kadar çayır biçeceğim, onu kaç liraya köye mal edeceğim, mallarımı bakacağım oradan elde ettiğim kazançla çoluk çocuk okutacağım. Nereye kadar bu böyle devam edebilir” sözleri ile bölgedeki hayvancılığın geleceği açısından umutsuz olduğunu kaydetti.
“Sonuç Olarak Sorun Çok”
Vatandaşın hazıra alıştığını, küresel firmaların etkisiyle üretime değil tüketime yönelik bir hayat tarzı benimsendiğini dile getiren Birinci, “Göstermelik olarak doğal ürünlere yönelme var. Gerçekte ise tamamen sentetik ürünler değer görüyor. Üreteni sistemin dışına atıyorlar. Haliyle hazıra alışmış millet. Alıştığı gibi de üretim yok, tüketim çok. Sonuç olarak sorun çok” dedi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.