Yunanistan ile aramızdaki sorunları üst üste koyduğumuzda karşımıza dağ gibi sorunlar çıkmıyor aslında. Sadece yüz sene önceki idarecilerin devlet politikasını yanlış yönettikleri için bütün bunlar karşımıza çıkıyor.
Efendim savaşmayalım İngiliz mandasına girmeyi savunursan, müzakerelerde milli çıkarları nasıl savunacaksın.
Kıta sahanlığından, fır hattından , ana kara gibi terimlerden bir haber olursan müzakerelerde millî çıkarları nasıl savunacaksın.
Gökçeada ve Bozcada gibi iki İstanbul bekçilerini bile nerdeyse Yunanlılara kaptırırken aklı selim bir yiğit insanın yüzünden kurtarabilmişiz.
Sonrada teyyareyle Ege sahillerinde uçarken ya bu adalar bize bu kadar mı yakın diyeceksin...
Ayasofya' nın bile kapatılmasında bu gizli güruhun olduğunu söyleyen tarihçiler bile var....
Misak-i Millî sınırlarının bir kısmını Atatürk döneminde, bir kısmını Karaoğlan ve Erbakan döneminde bir kısmınıda Erdoğan döneminde topraklarımıza kattık. Daha da katacağız İNŞALLAH.
Özelllikle Mavi Vatan en büyük kazancımız olacak İNŞALLAH.
Kerkük,Batum, Batı Trakya ve Ege'deki adalarıda tekrar geriye alınca iş tamamlanacak İNŞALLAH.
Bütün bunları geriye kazanmak için Erdoğan var gücüyle uğraşırken küçük meselerle uğraşanları esefle izliyoruz.
On binlerce kilometre ötelerden gelen müslim ve gayri müslim yezitlerle uğraşan ve başa çıkan Erdoğan daha ne yapsın?
Tabiki bütün bunlar yapılırken DEVLET aklı kullanılıyor. AKSAÇLILAR perde arkasında bu devlet geleneğini asırlardır sürdürüyorlar.
Diyeceksiniz ki bu AKSAÇLILAR her şeyi biliyorda tarihteki buhranlı dönemleri niye yaşadık?
Ey sonuçta onlar birer kul. Bazen evdeki hesap çarşıya uymaya bilir.
Sonuç olarak :
Birlik beraberlik içinde olursak....
Haklı davamızı geri adım atmadan savunmaya devam edersek....
Ekonomik -sosyal- askerî- siyasi ve teknolojik olarak güçlü olursak....
Millî Kültürümüze de sahip çıkarak yedi düvelle baş ederiz evelallah.