Bir zamanlar bizlerde gezerdik sizin gibi
Sizde buraya geleceksiniz bizim gibi
Yukarıdaki söz birçok mezarlığın girişinde yazılıdır. Ve mesajı da gayet açıktır. İçinde yaşadığımız şu dünyanın geçici yani bir konaklama yeri olduğunu bize açık bir şekilde söylüyor.
Hangi mevki makamda olursak olalım yine sonunda gideceğimiz yer orası. Mezara koyarlarken bu dünyada iken şu mevkide idi buna ayrıcalık tanıyalım da demeyecekler.
Eğer imanı ve iyi ameli varsa cennet bahçelerinden bir bahçe, imanı ve iyi ameli yoksa cehennem çukurlarından biriyle karşı karşıya kalacağımızı söylüyor hocalarımız.
Tercih bizim.
Nefsimize, elimize, belimize, dilimize hakim olur da onları akıllıca yönetirsek mutlu sona ulaşmakta kolay olacaktır.
Tabi sadece bunlar değil... Kul hakkı, devlet malını koruma, komşu hakkı, akraba, eş-dost hakkı, ana-baba hakkı, evlat-eş hakkı gibi konulara da riayet etmek lazım. Nefsimize zor gelse de hiç düşünen bir varlık olarak hiç muhasebe yaptık mı?
Nereden geldik nereye gideceğiz?
Gidenler orada ne yapıyorlar?
Bizim halimiz ne olacak?
Vs vs vs.
Kur'an-ı Kerim'de birçok ayette geçen( Nisa Suresi, 82. ayet-En'am Suresi, 50. ayet- Al-i İmran Suresi, 30. ayet vs ) düşünmeyle ilgili çağrılara kulak verdik mi?
Ahiretin tarlası olan şu fani dünyaya güzel şeyler ekmek gerekmez mi?
Yine şu geçici dünyada, hakkımız olmayan bir şeye kavuşmak için kırk fırıldak çevirmeye değer mi, sonumuzu düşündüğümüzde?
Unutmayalım ki az yaşayalım çok yaşayalım, burada yaptıklarımızın hesabını ilah-i huzurda eksiksiz vereceğiz.
Vesselâm.