Türk tarihinde Kızılelma idealinin ayrı bir yeri vardır. Kızılelma yüce bir ülküdür.Yüz yıllardır Devlet-i Ali'yi ayakta tutan bu ülküdür.
Kimlerle Kızılelma'ya gidilmez?
İsrail,Filistin'i yakıp yıkmalıdır diyen dişi kedilerin başkanı gibi zihniyeti bozuk kişilerle gidilmez.
Domuz eti, it eti eşek eti yiyenlerlede gidilmez.
Dini vakıf-dernek kisvesine bürünüp faaliyet gösteren ve Türk milletinin öz evlatlarını kandırıp, Türk askerinin Afrin operasyonu için ''Girersin ama çıkamazsın orada Amerika var.'' diyerek milli duruşa karşı çikan şereften yoksunlarlada gidemezsin.
Zihniyeti bozuk milli histen yoksun mimarlarla,doktorlarla,öğretmenlerle,siyasetçilerle,sanatçılarla,iş insanlarıylada gidemezsin.
Kendini gizleyen iç ve diş kahpelerlede gidemezsin.
İpinin ucu baskasının elinde olanlarlada gidemezsin.
Sohbetin yirmi dakikasindan sonra derneğe, yurda, gazeteye, dergiye para diyen dini ticarete döken,dini siyasete alet sahte din tüccarlarıylada gidemezsin.
Peki Kızılelma'ya kiminle gideceğiz?
Operasyona davul-zurna eşliğinde bozkurt işareti yapanlarla gideceğiz.
Korkusuzca Devlet-i ebed-müddet diyen, dünyayı karşısına alan Reis-i Cumhur'un yanında durarak gideceğiz.
Çimento ve kumu yapıştıran su misali Ak sakallılarla, gün görmüş
bozkurtlarla birlikte gideceğiz.
İç ve dış kahpe oyunlarına boyun eğmeyen,tankın önüne yatacak kadar gözü kara Türk gençleriyle gideceğiz.
Ömer Halisdemir gibi emri ikiletmeyenlerle gideceğiz.
Günü birlik çekişmelere kulak vermeden uzak hedefleri hayal edenlerle gideceğiz.
Gerçek manevi önderlerimizin dualarını alarak gideceğiz.
Necip Fazıl'ın deyimiyle ''İçi alev alev Müslüman, dışı pırıl pırıl Türk ve içi dışına hâkim, dışı içine köle.''diyen zihniyetle gideceğiz.
Mehmet Akif'in Asımın Nesli ile gideceğiz.
Sultan Abdülhamid, Filistin'i isteyen Herzl'e 'Bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir!' diyen mübarek insanları takip ederek gideceğiz.
Mustafa Yıldızdoğan'ın Kızılelma şarkısında,
'Ben Seni Görmeden Ölmem Ölmem.'
diyenlerle gideceğiz.
Afrin'e giden Mehmetçik gibi 'Bizi beklemesinler.' diyebilen alperenlerle gideceğiz.
Alparslan 1071' de ''Ya muzaffer olur gâyeme ulaşırım; ya da şehît olarak cennete giderim. Sizlerden beni tâkip etmeyi tercih edenler, tâkip etsin. Ayrılmayı tercîh edenler, gitsinler! Burada emreden sultan ve emredilen asker yoktur. Zîrâ bugün ben de sizlerden biriyim. Sizlerle birlikte savaşan bir gâzîyim. Beni tâkip edenler ve nefislerini yüce Allâh’a adayarak şehît olanlar, cennete; sağ kalanlar gâzîliğe kavuşacaktır. Ayrılanları ise, âhirette ateş, dünyâda da rezillik beklemektedir.'' Diyen atalarımızı takip ederek gideceğiz.
Ve,
Mustafa Kemal'in ''Ya İstiklal , Ya Ölüm'' paralosunu içine sindirenlerle KIZILELMA'ya gideceğiz, İNŞALLAH.