Yılbaşı, herhangi bir millete, dine, mezhebe ait bir uygulama değildir. Hristiyanlıkla ilgili olmadığı gibi Müslümanlıkla veya Putperestlikle de özdeşleştirilemez. Yılbaşı kutlamaları her millette uygulanan, 21 Aralıktan sonra (bilimsel adıyla ekinoks tarihi, kültürel adıyla şebi yelda ile) günlerin değişmesini, iklimin bahara dönmesini ifade etmektedir. Evlerde çeşitli ısıtma sistemlerinin kullanıldığı kent insanı için baharın gelmesine romantik anlamlar yüklense de kırsal insanı için doğaya karşı hayatta kalma anlamına gelmektedir. Halk takvimine göre “karakış” olarak adlandırılan aralık ayı söylenildiği gibi kışın kara, yani en sert olduğu zamana denk gelmektedir. Yeni bir yılın gelmesi mevsimsel bir durumdur. Doğanın yeniden uyanmasını sembolize eden yılbaşının, nasıl kutlanacağı ise milletlere özgü bir tavır olmalıdır. Küresel mitolojinin şık reklamlarla pazarladığı Noel Baba’sı, ormanlardan kesilerek süslenmek için evlere getirilen çam ağaçları Türk kültürüyle ne kadar ilişkili onu sorgulamak gerekir. “Yaş kesen, baş keser.” sözü atalarımızın kulaklarımıza küpe ettiği bir sözdür. “Yaşı yani ağacı kesersen, insanı kesmiş gibi olursun.” öğüdü verilmektedir. Noel Baba tiplemesi ise Avrupa kaynaklı, kültür endüstrisi nesnesidir. Bir Türk genci, evinin damından girerek mahremiyeti ihlal eden Noel Baba yerine Boz Atlı Hızır Baba’nın karakış ayında yolda kalmışlara yetişmesini dileyebilir. Bütün aile, aralık ayının son günü nenelerinin evinde toplanıp kestane pişirebilir, büyükler çocuklara masallar anlatabilir. Çocuklar yatınca yetişkinler cinli perili, Kelkit çayındaki Kıllı kızlı, Alkarılı hikâyeler anlatabilir. Yeni bir yıla hangi kültürel köklerle girdiğimiz önemlidir. Türk gelenekleriyle, atalarından gelen köklere gönderme yaparak toplanılan ev toplantıları Türk’ün Türkçe yılbaşısıdır.
TÜRKÇE YILBAŞI
Yılbaşı, herhangi bir millete, dine, mezhebe ait bir uygulama değildir. Hristiyanlıkla ilgili olmadığı gibi Müslümanlıkla veya Putperestlikle de özdeşleştirilemez. Yılbaşı kutlamaları her millette uygulanan, 21 Aralıktan sonra (bilimsel adıyla ekinoks tarihi, kültürel adıyla şebi yelda ile) günlerin değişmesini, iklimin bahara dönmesini ifade etmektedir. Evlerde çeşitli ısıtma sistemlerinin kullanıldığı kent insanı için baharın gelmesine romantik anlamlar yüklense de kırsal insanı için doğaya karşı hayatta kalma anlamına gelmektedir. Halk takvimine göre “karakış” olarak adlandırılan aralık ayı söylenildiği gibi kışın kara, yani en sert olduğu zamana denk gelmektedir. Yeni bir yılın gelmesi mevsimsel bir durumdur. Doğanın yeniden uyanmasını sembolize eden yılbaşının, nasıl kutlanacağı ise milletlere özgü bir tavır olmalıdır. Küresel mitolojinin şık reklamlarla pazarladığı Noel Baba’sı, ormanlardan kesilerek süslenmek için evlere getirilen çam ağaçları Türk kültürüyle ne kadar ilişkili onu sorgulamak gerekir. “Yaş kesen, baş keser.” sözü atalarımızın kulaklarımıza küpe ettiği bir sözdür. “Yaşı yani ağacı kesersen, insanı kesmiş gibi olursun.” öğüdü verilmektedir. Noel Baba tiplemesi ise Avrupa kaynaklı, kültür endüstrisi nesnesidir. Bir Türk genci, evinin damından girerek mahremiyeti ihlal eden Noel Baba yerine Boz Atlı Hızır Baba’nın karakış ayında yolda kalmışlara yetişmesini dileyebilir. Bütün aile, aralık ayının son günü nenelerinin evinde toplanıp kestane pişirebilir, büyükler çocuklara masallar anlatabilir. Çocuklar yatınca yetişkinler cinli perili, Kelkit çayındaki Kıllı kızlı, Alkarılı hikâyeler anlatabilir. Yeni bir yıla hangi kültürel köklerle girdiğimiz önemlidir. Türk gelenekleriyle, atalarından gelen köklere gönderme yaparak toplanılan ev toplantıları Türk’ün Türkçe yılbaşısıdır.
Ekleme
Tarihi: 28 Aralık 2021 - Salı
TÜRKÇE YILBAŞI
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.