Ramazan ayı yüce rabbimizin bizlere büyük bir lütfü ve ihsanıdır. Ramazan ayını layıkıyla değerlendiren maddi manevi çok büyük kazanımlar elde eder. Sevgili peygamberimizin ifadesiyle Ramazan ayı “Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden kurtuluş ayıdır.” Ramazan ayı arınma, kurtulma, yücelme ve büyük müjdelere kavuşma ayıdır.
Ramazandaki en önemli görevlerimizden birisi oruç tutmaktır. Çünkü ramazan, oruç ile anlam bulur. Bu mübarek ayda Oruçlarımızı şuurla tutalım. Yalnız midemize değil dilimize, elimize, gözümüze, gönlümüze velhasıl bütün uzuvlarımıza bizleri tüm kötülüklerden koruyan bir oruç tutturalım. Dilimizi, kalbimizi, tefekkür dünyamızı ve bütün hayatımızı Ramazanın ve orucun getirdiği güzelliklerle buluşturmalım. Zira sevgili peygamberimiz şöyle buyurmuştur. "Bir kimse oruçlu olduğu halde yalanı, dedikoduyu, yalanla iş görmeyi bırakmazsa Allah'ın, onun yemesini, içmesini terk etmesine ihtiyacı yoktur.” (Buhârî, Savm 8, Edeb 51)
Ramazan, dinimizin direği olan namazla huzur bulduğumuz aydır. Farz namazlarımıza ilave olarak nafile ve kaza namazlarla ramazan bereketimizi artırmaya çalışalım. Kuşluk Namazı, Evvabin Namazı ve Teheccüd Namazını kılmaya özen gösterelim. Salgın hastalık dolayısıyla camilere gidemediğimiz için teravih namazlarımızı hanelerimizde ailemizle birlikte kılarak evlerimizi mescitlere dönüştürelim.
Ramazan, hayat kitabımız Kur’ân’ın indirilmeye başlandığı aydır. Kur’an insana şifa, toplumlara şifa, medeniyetlere şifadır. O halde, Kur’an’la şifa bulalım. Yuvalarımızı ve gönüllerimizi Kur’an’la buluşturalım. Rabbimizin kelamını özenle okumaya, anlamaya ve yaşamaya çalışalım. Okunan mukabeleleri takip etmeye ve kendimizde kuranı hatmetmeye çalışalım.
Ramazan, yardımlaşma ve dayanışma ayıdır. İnfak ve sadakamızla, hayır ve hasenatımızla malımızı bereketlendirelim. Zekât ve fitremizle kardeşlerimizin derdine derman olalım.
Ramazanda insani ilişkilerimizi yeniden gözden geçirmeli, iyi bir insan ve şuurlu bir Müslüman olmanın gayreti içinde olmalıyız. Orucumuz Allah’la ilişkilerimi güzelleştirdiği gibi insanlarla olan ilişkilerimizi de güzelleştirmelidir.
Bu ayda dua edelim dua alalım. Anan-babalarımızın, akrabalarımızın, komşularımızın ve ihtiyaç sahibi kardeşlerimizin duasını almaya çalışalım. Zira müminin mümine duası en çok kabul olunan dualardandır.
Tevbe istiğfar, zikir ve tesbihat ile manevi dünyamızı aydınlatmaya Ramazan kazanımlarımızı artırmaya çalışalım. “Allah’ı çok zikredin ki, kurtuluşa eresiniz.” Cum‘a sûresi (10),
Mübarek ramazan ayını malayani/faydasız şeylerle heba etmemeli tüm zamanımızı televizyon, telefon ve internetle tüketmemeliyiz. En kıymetli hazinemiz ömrümüzü pişman olmayacağımız şekilde değerlendirmeliyiz. Gözümüzü haramdan, vaktimizi gafletten, kalbimizi kasvetten kurtaramayız.
Yalan, gıybet, iftira, hasetlik, fesatlık ve küskünlük gibi müslümana yakışmayan kötü davranışlardan uzak durmalıyız ki orucumuz zedelenmesin sevabımız azalmasın.
Kalp kırmaktan, ayıp araştırmaktan, kul hakkına girmekten kaçınalım, sabrımızı, şükrümüzü ve kanaatimizi artırmaya çalışalım.
Unutmayalım ki oruç aç kalmak değil, ruhu beslemektir. Olabildiğince ruhumuzu beslemeye manevi donanımımızı artırmaya, kulluk ve taatimizle Rabbimize yönelmeye çalışalım.
Dursun BOZ