Farkındasınız değil mi?
Son günlerde AK Parti’nin tavanında olduğu gibi Gümüşhane cenahında da bir birlik beraberlik söylemidir sürüp gidiyor. Konsere çıkmış Klasik Türk Sanat Musikisi üyeleri misali hep bir ağızdan aynı şarkı terennüm ediliyor. Söylenen şarkı da malum;“Beraber yürüdük biz bu yollarda”Eyvallah, güzel bir şarkı da, ortada ciddi de bir problem mevcut. Şarkı; “Cemaat tarafından aldatıldık” denilmeden, 7 Şubat veya 17-25 Aralık yaşanmadan önce kimler ile birlikte söylendiyse maalesef 15 Temmuz darbesi sonrası, bu gün de aynı kişiler ile birlikte söyleniyor. NEDENİ Mİ?
BİRLİK VE BERABERLİK ADINA…
Geçtiğimiz günlerde Gümüşhane de günlük yayın yapan bir gazetenin yazı işleri müdürü Sayın Hüseyin Özgün; köşesinden yayınladığı bir yazısında Gümüşkoza gazetesinin manşetten yayınlanan haberi ne atıfta bulunarak okumuşsunuzdur değil mi diyor. “DÜN DÜNDÜR, BUGÜN BUGÜNDÜR” başlıklı haberden söz ederken, Terör örgütü FETÖ’nün finansmanını sağladığı için 3 yıl kapalı tutulan Koza Altın Madeninin geçtiğimiz hafta düzenlenen açılış töreninde Vekilin Gümüşhane encümen başkanı Şerif Bayraktar’a hitap ederken ortada dargınlık disipline verme muhabbetleri hiç yaşanmamış tam bir kardeşmişler gibi hitap etmesi ve arka planda ise tam bir muhalefet ve yok etme gayreti içinde oldukları imasında bulunuyor.
Aslında Sayın Özgün’ün yazısı analiz edildiğinde vekilin ikiyüzlü olduğu söylediklerinin inandırıcılıktan uzak bizimde yazdığımız geçen ki yazı ile tam örtüşüyor durumda. Vekile Kelkit ve Gümüşhane’de kimsenin inanmadığı teyit edilmiş gözüküyor.
Sayın Özgün’ün yazısının devamında Sayın vekil, kusuruma bakma. Hani konuşmanda “hizmetlerden rahatsız olanlar var” diyorsun ya, kendi adıma yapılan hizmetleri değil de, bu kadar eğilip bükülmeyi benim midem kaldırmıyor. Diyor ve devam ediyor.
Birlik beraberlik maskesi altında; partiyi, davayı üç kuruşa satanların yol arkadaşı edilmeye davam edildiği bir yürüyüşü benim midem kaldırmıyor.
“Halkımızın bize vermiş olduğu yetkiyi gidip de birileri ile pazarlık konusu yapıyorsa bizim böyle bir adamla işimiz olmaz” diye söyleyip bir yıl sonra “İl Genel Meclisi Başkanım, kürsüye buyurun” davetinde bulunmayı benim midem kaldırmıyor.
Sana; “Hırsız”, “Komisyoncu” diyen biriyle beraber yürümeyi senin miden kaldırıyor olabilir. İkbal uğruna AK Parti bir tarafa, MHP’nin hangi kesimiyle iş tuttuğu herkesin malumu olan, kirli ilişkilerini “Paralelci muhabir” diyerek benim üzerimden temizleyebileceğini zanneden zevatla aynı havayı solumayı benim midem kaldırmıyor.
Yunus Emre’nin dediği gibi; “Helâl yenmeyip, haram kıymetli oldu, Şeytanlar semirip, kuvvetli oldu, Fesâd işler eyleyen hürmetli oldu.”
Ne diyelim, Eyvallah.
Bu dünya sizin dünyanız.
Bize kalan; Hak, Hukuk, Adalet olsun yeter… Diye bitiriyor. Yazısını Bize düşende bravo Gümüşkoza bravo Hüseyin Özgün demek düşüyor. Kalın sağlıcakla. İşte vekil işte yazarın yazısı.