Haberimizde de yer verdiğimiz gibi, Gümüşhane’nin en eski Osmanlı Çeşmesi olan Mir Ahmed Raşid Çeşmesinin kitabesi kaybolmuştur. Geçtiğimiz aylarda yerinden düşen, defalarca uyarmamıza rağmen koruma altına alınmayan çeşmenin kitabesi kimliği belirsiz kişi veya kişilerce yerinden alınmış olup, yetkililere iletilen konu ile ilgili, “Fotoğrafları elimizde, Bayburt taşından yenisini yaptıracağız” ifadesi kullanılmıştır.
Ne acı değil mi?
Unutulmuşluğun tahribatını yaşayan geçmişimizin bu gününe yansıyan, zamanın tahribatına ayak diremiş ancak Gümüşhane’de ki idarecilerin vurdumduymazlığına mağlup olmuş bir esere daha sahip çıkamadık.
Üç kitabesinden birini yıllar önce kaybettik. Bir diğerinin parça parça yok olmasına ses bile çıkartamadık. En sonunda da esas kitabesinin kaybolmasına da seyirci kaldık.
Gerçekten çok acı, gerçekten sorumlularının yakasına yapışacak kadar önemli bir sorun. 230 yıllık tescilli Mir Ahmed Raşid Çeşmesi terk edilmişliğin acısını yaşıyor ve biz sadece seyrediyoruz. Yetkililer ibretlik cevaplar veriyor, koruma kurulu her şeyden habersiz.
Elin oğlu tarihi öneme haiz olduğu gerekçesiyle milyonlarca lira harcama yaparak eserlerini koruma altına alıyor, gerekirse bir yerden bir yere taşınmasını sağlıyor, biz ise evlere şenlik restorasyon anlayışımız nedeni ile “Bayburt taşından yenisini yapacağız” diye övünüyoruz.
Gümüşhane’nin eski yerleşim yeri olan Süleymaniye Mahallesi’ne ulaşımı sağlayan tarihi yol üzerinde yer alan Mir Ahmed Raşid Çeşmesi, büyüklüğü, kitabeleri ve tarihi kimliğiyle dikkat çekiyordu.
Çeşme; Özcan Mahallesi Güzeller semtinde önceki yıllarda yıkılan ve şehrin nadir tarihi ahşap tavanlı camilerinden biri durumundaki Güzeller Mahallesi Camii’nin bitişiğinde yer alıyor. Yoldan geçen vatandaşların namaz öncesi abdest aldıkları çeşme kitabesine göre 1787-1788 tarihinde kim olduğu ile ilgili bilgi bulunmayan Mir Ahmed Raşid tarafından yaptırıldı.
Sarı renkli küfeki taşından yüksek ve geniş bir kemerle inşa edilen çeşmenin geçtiğimiz günlerde kaybolan kitabesi ilk günkü gibi sağlam dururken, çeşmenin sağ üst köşesinde yer alan kitabede kırıklar oluşmuş, sol üst köşesinde bulunan kitabe ise kaybolmuştu.
Kitabesinde “Sevgili, saygı değer ve göz nuru olan (Mir Ahmed Raşid) bu Rüstem mahallesini ihya eyledi. Hayırlar sahibi o kişi, yola çıkıp bu çeşmeyi yeniden yaparak konutlara su akıttı; aferin ona! Kurnadan doğru bir tarih düştü; (bu) kaynak suyu Mir Ahmed Raşid’indir” yazan ve kemer örgüsünde ince ve uzun şekilli taşlar kullanılan çeşmenin diğer yüzeylerinde ise daha büyük ve geniş blok taşlara yer verildi.
Üst kemer kısımlarında dökülmeler olan, arkasındaki deposunun üzeri yıkılan, kemerin kilit taşı mertebesindeki taşları yerinden çıkmak üzere olduğu çeşmenin kitabesinde yapım tarihiyle ilgili rakamlı ifade yer almakla birlikte kaybolan esas kitabede olan dörtlüğün son mısrasında EBCED hesabıyla tarih yerleştirme sanatının da bir örneği görülmekteydi.
Suyu kesik olan çeşmenin kaynağı ise yaklaşık 400 metre ilerisinde kayalık alanda bulunuyordu.
Açıkçası söyleyecek söz bulamıyorum. Kelimeler tükeniyor, kifayetsiz kalıyor. Her geçen gün daha fazla oranda kaybettiğimiz değerlere olan borcumuzu göz önünde bulundurarak, üzerimize gelenlerin bir gün bizleri anlayacağı umudu ve bu tarihin benim olduğu kadar onların da tarihi olduğu bilinciyle susmayarak, doğru bildiğimizi okuyucularımıza aktarmaya gayret ediyoruz.