Dr. Açelya OĞUZ EKİCİ
1923’ten bugüne ilmek ilmek dokunan Türkiye Cumhuriyeti, Türk devletleri ve Arap kökenli ülkeler için demokratik sistem, insan hakları, cinsiyet eşitliği açısından olumlu bir örnektedir. Stratejik konumu itibariyle işgale açık olmasına rağmen Türk insanının kültürel olarak vatan mefkuresi Cumhuriyet’ten saltanata, beylikler sistemine kadar Türk ırkınıbin yıldır bu topraklarda hüküm sürdürmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nde kıymetli olan değerler Türk kültür yaşantısındaki kodlarla ilişkilendirilerek açıklanacaktır.
- Kadın Hakları: Avrupa ülkeleriyle yakın zamanlarda seçme seçilme hakkı kazanan Türk kadını, Avrupalı kadınlardan farklı kültür dairelerine mensuptur. Şamanist inanç sistemine sahip Türkler toplumsal yapıyı bu kurallara göre düzenlemekteydiler. İlkel toplumlar ana soylu, tarım toplumu ata soylu, modern toplumlar ise kadın- erkek eşitliğine dayanan bir sistemle sosyal yaşantıları şekillendirilmektedir. Şamanist Türklerdeki kadın figürü savaşçı, üretken, doğurgan, yönetimde söz sahibi, özgür yapılıdır. Orta Asya’dan Anadolu’ya göç eden daha sonra Müslümanlaşan Türkinsanı için özgür kadın figürü bir gelenektir. Nitekim Anadolu’daki kadın yöneticiler, tüccarlar, savaşçılar bu kültürel yapının bir devamıdır.
- Demokrasi: Terimin temel dinamiği halk kavramıdır. Halk, toplumu oluşturan çeşitli ekonomik, eğitim düzeylerine mensup insan topluluğunun bir ilke etrafında toplanmasını ifade etmektedir. Türk halkını bir araya getiren ilke Türk töresidir. Anadolu’ya göç etmeden önce kimi zaman hükümdar savaşla başa geçse de ülke kararları ak sakallar önderliğinde danışma meclisinin ortak kararı ve hakanın onayı ile alınmaktaydı. O halde demokratik sisteme en yakın yönetim şekli yine Türk kültür köklerinden beslenmektedir. Saltanat sisteminden sonra kurulan Cumhuriyet sistemi halkın yönetimde söz sahibi olduğu bir yapıdır. Toplumdaki zenginle fakirin ülke yönetimi konusunda eşit olabildiği tek yer seçimlerdir.
- Evrensel Değerlere Göre Yargılanma: İnsan Hakları Sözleşmesi dikkate alınarak dil, din, ırk gözetmeksizin eşit kanuni sınırlamalarla yargılamayı ifade etmektedir. Herhangi bir dinin ve ortaya çıktığı milletin yerel hükümleri göz önüne alınarak yapılan yargılamalar tam anlamda eşitliği sağlayamamaktadır. Bu bağlamda Cumhuriyet rejiminin Türk insanına en büyük katkısı evrenselliğidir.
Türk milletine yüzyıllık mutluluğu kanlarıyla bizlere hediye eden Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına, Kuvvayi Milliye ordusuna, Nene Hatun’a, Kara Fatma’ya, Türkistan dağlarında Turan ülküsü uğruna şehit düşen Enver Paşa’ya, şehit düşen çocuk askerlere duacıyız. Ülkemizin nice yüzyıllarında ruhlarımızın şad olması dileğiyle…