Osmanlı Devleti’nin son harbiydi I.Dünya Savaşı…Bu harbin ,tüm dünyayı ve insanlığı etkileyen, mühim sonuçları oldu elbette.Bunlardan ilk akla geleni ve dikkat çekici olanı, yenilmez gözüyle bakılan “Düvel-i muazzama”nın Çanakkale de yenilmesiydi.
Çanakkale’yi, Osmanlı’ daki adıyla “Kale-i Sultaniye”yi iyi anlamak ve iyi anlatmak pek zaruridir.Peki Neydi Çanakkale?
Çanakkale; mazlum milletlerin sinesine atılan hürriyet tohumuydu.Sömürgeci devletlere bir baş kaldırıydı.
Çanakkale; büyük caka satarak denizlerde boy gösteren ve payitahd İstanbul’ u işgale yeltenenlerin filolarının, Ege’nin soğuk sularına gömüldüğü yerdi.
Çanakkale; düşmana evvela denizden,daha sonra karadan canı pahasına geçit vermeyen bir milletin şanlı destanıydı.
Seyit Onbaşı’nın omuzladığı mermi ile Türk’ün vatanına göz diken Ehl-i salib’e vurulmuş bir Osmanlı tokadıydı, Çanakkale.
Nusrat’ın döktüğü mayınlara çarpan, esasen düşman kruvazörleri değil şımarık ve açgözlü Avrupa’lının kibriydi.
Türk vatanında, 18 Mart tarihinde, kızıl ufuklarda doğan bir hürriyet güneşi,yakılan bir kahramanlık meşalesiydi, Çanakkale.
Kahraman ecdadımızın şehadetle ölmeyi bildiği kutsal toprakların adıdır,Çanakkale.
Hüseyin Avni’lerin,Yahya Çavuş’ların,Tokatlı Kınalı Ali’lerin,Dr.Tarık Nusret’lerin ve daha nice şühedanın yattığı şehitler diyarıdır,Çanakkale.
Tüm cihanın,”Çanakkale Geçilmez”diye zihnine kazındığı,tarihin altın sayfalarından bir sayfadır, Çanakkale.
Ölmeden ölenlerin,daha on beşinde ölüme gidenlerin,” Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum” diye emir verenlerin yurdudur,Çanakkale.
***
Çanakkale harbini ve kahramanlığını anlatmaya kelimeler yetmez.Düşmana,düşmandan daha merhametli olan bir milletin evlatları olarak ne kadar iftihar etsek azdır.İşte buna bir misal, Bir Fransız generali anlatıyor: “ Bu gördüğüm manzarayı hiç unutamayacağım.Yerde yaralı bir Fransız askeri, onun kanayan yarasını durdurmaya çalışan bir Osmanlı askeri.Sordum:
-“Neden öldürmek istediğin bir düşmana yardım ediyorsun?” Türk askeri cevap verdi:
-“Bir fotoğraf gösterdi, herhalde anası olmalı.Benim kimim kimsem yoktu, istedim ki o kurtulsun ve anasının yanına dönsün.”
Var olmak ya da ölmek, İşte tüm mesele buydu. Atalarımız bundan tam 108 yıl evvel, yüzlerinin akıyla çıkmıştı bu imtihandan.
Emperyalizmin uşakları doymak nedir bilmiyordu ve bilmeyecekte.Mazide kutsal vatanımıza saldıran bu sırtlan sürüleri,yine saldırmak için fırsat kollamakta.Sevr hayalleriyle yatıp kalkıyorlar.
Velhasıl, hepimize düşen görev, milli birlik ruhuyla hareket etmek, “Çanakkale Ruhu” nu anlamak,yaşamak ve yaşatmak.
Bu duygu ve düşüncelerle tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.Zaferimiz kutlu, istikbalimiz nurlu olsun…