Bazı insanların zaman zaman dürüst olmadığı anlar olur. Daha açık bir ifadeyle yalancı olma durumu. Bu cümlemi kimse üzerine almayacaktır eminim. Kimse kendisine yalancılığı ve dürüst olmamayı konduramaz doğal olarak. Yalan söylemek bir kişilik zaafıdır. Gün içersinde söylediğiniz yalanlar sizin ne kadar gerçeklerden uzak olduğunuzun bir göstergesidir.
Eşinize arkadaşlarınıza akrabalarınıza çevrenize hatta çalışanlarınıza.. Çoğu zaman kendimiz için yalan söyleriz? Dürüstlük bir insan erdemidir. Ve sonradan kazanılır. Zenginliğini kaybeden, çok şey kaybeder, dostunu kaybeden, daha çok şey kaybeder, cesaretini kaybeden ise, her şeyini kaybeder. İki şey akıl hafifliğini gösterir: Söylenecek yerde susmak, susacak yerde söylemek. Bilirken susmak, bilmezken söylemek kadar kötüdür. Her bildiğini söyleme, fakat her söylediğini bil. Olgun insan, güzel söz söyleyen değil, söylediğini yapan ve yapabileceğini söyleyen insandır. En Kötümüzde o kadar çok iyilik, en iyimizde o kadar çok kötülük var ki, başka insanlarla ilgili laf etmek hiçbirimize düşmez." Ancak gelin görün ki Allah size bir yüz vermiş, siz kendinize bir tane daha yapıyorsunuz. Adeta Dünya bile ikiyüzlüymüş... Bir tarafı gece bir tarafı gündüz! Dercesine geçmiş klavye başına kaç yüzlü oldukları belli değil, hesaplayamıyorum! İnsan olana iki yüz ne hacet? İnsanın tek yüzlüsü takdir görür, ikiyüzlüsü sadece yüzsüzlük görür!
İki maske takan insanlar bir süre sonra hangisi gerçek anlayamaz. Tıpkı birkaç yıl öncesi eski vekillerimizden birilerinin ismini anarak şimdi olsaydılar bu yol çoktan biterdi. Mevcut vekil Feramuz Üstün memleket için bir kayıptır. Yazan yazısını okuyucularıyla paylaşmış ve bizde üzülerek buna şahit olmuştuk. Kısa bir zaman sonra 1 Kasım seçimleri gerçekleştirildi. Vekillerimiz değişti. Sayın Hacı Osman Akgül ve Cihan Pektaş mazbatalarını alarak ilimizin vekilleri olarak TBMM de göreve başladı. Aradan birkaç ay geçmişti ki yine aynı gazete ve aynı yazı işleri müdürü bu sefer iki vekil bir Feramuz Üstün etmez diyerek yazısını manşetten okurlarına duyurmuştu. Ne oluyor bu kaç surattır böyle? Diye birbirine soran okurlar sora dursun vekil Pektaş söz konusu gazeteye ziyarette bulunuyor. Aradan kısa bir süre geçmişti ki bu sefer aynı gazete ve aynı yazı işleri müdürü sür manşetten okurlarına duyuruyor. Sayın vekillerimiz Hacı Osman Akgül ve Cihan Pektaş’ı kastederek bu vekiller önceki vakiler gibi adam kayırmıyor. Kayan bölgeye hastane yaptırmıyorlar. Vs. Vs. Şimdi bakarımsınız yukarda anlatmak istediğimiz ve bazı tespitlerde bulunmaya çalıştığımız gibi kaç yüzü var bunun doğrusu tespiti zor ve o kadarda güç kalın sağlıcakla.