tuzla escort bayan avcılar escort bayan beykoz escort bayan arnavutköy escort bayan bağcılar escort bayan escort izmir online casino india real money bodrum escortlar ankara bayan escort casino siteleri
Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort
ÖMER ASLAN
Köşe Yazarı
ÖMER ASLAN
.
 

O’NU OKU O’NU YAŞA

Yazının başlığından hangi konudan bahsedeceğimi anlamışsınızdır sanırım. Evet, Peygamber Sevdalıları Vakfı’nın yıllardır düzenlediği umre ödüllü siyer yarışmasından bahsediyorum. Ama bu yazımda söz konusu sınavın öneminden bahsetmeyeceğim. Zira bu yarışmaya gösterilen teveccüh ve sınava karşı duyulan iştiyak, yarışmanın öneminin toplumumuz tarafından anlaşıldığını göstermek için yeter de artar bile. Peygamber Sevdalıları Vakfı’nın düzenlediği siyer yarışmasının toplumdaki izdüşümüne dikkatlerinizi çekmek istiyorum aslında. Çünkü bu gibi hayırlı işlerin toplumda yarattığı etki ve bıraktığı izler önemlidir. Her şeyden önce sınavın düzenlenmesi ve öncesinde yapılan çalışmalar çok büyük bir vizyonun parçasıdır. Hz. Peygamber (sav)’in mesajının anlaşılabilmesi ve davetinin her bir ferde ulaşması için çırpınan ashabın misyonunu yükleniyor bu vakfın gönüllüleri. Hz. Peygamber (sav) ve mesajı daha iyi anlaşılsın, Hz. Peygamber (sav)’in hayatı okunup yaşansın diye bir organizasyon düzenlemek, sokakları afişlerle donatmak, 7’den 70’e toplumdaki herkese gitmeye çalışmak ashapvari bir misyon değil de nedir? Yine yarışmanın yapıldığı gün ve sonrası ile ilgili yaşadığımız güzel birkaç anıyı sizinle paylaşmak istiyorum. Yarışmanın yapıldığı gün, beşinci sınıf öğrencisine ‘Kitabı (Hz. Muhammed’in hayatını anlatan kitap) kaç defa okudun?’ diye sorduğumda, ’On beş defa okudum.’ cevabını almıştım. On defa, yirmi defa okudum diyen ilkokul öğrencilerini gördüm. Yine yarışmadan sona bazı veli ve eğitimcilerin sınav organizatörlerini arayıp bilhassa teşekkür etmeleri ve ‘Allah sizden razı olsun. Ben çocuğuma/öğrencilerime doğru düzgün kitap okutamazken, Peygamberimizin hayatını okutamazken, sizin sayenizde çocuğum/öğrencilerim defalarca Hz. Muhammed’in hayatını okudular.’ demeleri; söz konusu yarışmanın toplumda nasıl bir karşılık bulduğunu anlatan en güzel iki örnekti. Bu gibi manzaraların çok daha fazla yaşandığından eminim. Özellikle çocuklarımızın/toplumumuzun teknoloji bağımlısı bir hale geldikleri şu zaman diliminde çocuklarımıza/topluma kitap okutmak… Hem de öyle bir iki defa değil, onlarca kez aynı kitabı okutmak. Hele de Peygamber Efendimiz (sav)’i anlamaya çokça muhtaç olduğumuz şu zaman diliminde onlarca kez Peygamber Efendimiz (sav)’in hayatını okutmak çok anlamlı bir iştir. Zira siyer kitabını defalarca okuyup altını çizen, Efendimiz (sav)’in hayatından not çıkaran ortaokul, lise öğrencileriyle karşılaştım. Altını çize çize Peygamber (sav)’i tanımak, O (sav)’nu defalarca okumak, anlamaya çalışmak ve ahlakı ile ahlaklanmaya çalışmak işte bu yarışmanın toplumdaki izdüşümü budur. Çünkü Hz. Peygamber (sav)’in hayatını okuyup, O (sav)’nu tanıyıp sevmemek, O (sav)’ndan bir şeyler almamak sizce mümkün müdür? Bu vesileyle tüm okuyucularımı bu hayırlı işe sahip çıkmaya davet ettiğim gibi; sizleri ailecek bu kaybedeni olmayan yarışmaya katılmaya davet ediyorum. Evet, iddia ediyorum ki bu yarışmanın kaybedeni yoktur. Bu sınava giren herkes kazanıyor.   Ömer ARSLAN Gümüşhane
Ekleme Tarihi: 02 Aralık 2019 - Pazartesi

O’NU OKU O’NU YAŞA

Yazının başlığından hangi konudan bahsedeceğimi anlamışsınızdır sanırım. Evet, Peygamber Sevdalıları Vakfı’nın yıllardır düzenlediği umre ödüllü siyer yarışmasından bahsediyorum.

Ama bu yazımda söz konusu sınavın öneminden bahsetmeyeceğim. Zira bu yarışmaya gösterilen teveccüh ve sınava karşı duyulan iştiyak, yarışmanın öneminin toplumumuz tarafından anlaşıldığını göstermek için yeter de artar bile.

Peygamber Sevdalıları Vakfı’nın düzenlediği siyer yarışmasının toplumdaki izdüşümüne dikkatlerinizi çekmek istiyorum aslında. Çünkü bu gibi hayırlı işlerin toplumda yarattığı etki ve bıraktığı izler önemlidir.

Her şeyden önce sınavın düzenlenmesi ve öncesinde yapılan çalışmalar çok büyük bir vizyonun parçasıdır. Hz. Peygamber (sav)’in mesajının anlaşılabilmesi ve davetinin her bir ferde ulaşması için çırpınan ashabın misyonunu yükleniyor bu vakfın gönüllüleri.

Hz. Peygamber (sav) ve mesajı daha iyi anlaşılsın, Hz. Peygamber (sav)’in hayatı okunup yaşansın diye bir organizasyon düzenlemek, sokakları afişlerle donatmak, 7’den 70’e toplumdaki herkese gitmeye çalışmak ashapvari bir misyon değil de nedir?

Yine yarışmanın yapıldığı gün ve sonrası ile ilgili yaşadığımız güzel birkaç anıyı sizinle paylaşmak istiyorum.

Yarışmanın yapıldığı gün, beşinci sınıf öğrencisine ‘Kitabı (Hz. Muhammed’in hayatını anlatan kitap) kaç defa okudun?’ diye sorduğumda, ’On beş defa okudum.’ cevabını almıştım. On defa, yirmi defa okudum diyen ilkokul öğrencilerini gördüm.

Yine yarışmadan sona bazı veli ve eğitimcilerin sınav organizatörlerini arayıp bilhassa teşekkür etmeleri ve ‘Allah sizden razı olsun. Ben çocuğuma/öğrencilerime doğru düzgün kitap okutamazken, Peygamberimizin hayatını okutamazken, sizin sayenizde çocuğum/öğrencilerim defalarca Hz. Muhammed’in hayatını okudular.’ demeleri; söz konusu yarışmanın toplumda nasıl bir karşılık bulduğunu anlatan en güzel iki örnekti.

Bu gibi manzaraların çok daha fazla yaşandığından eminim.

Özellikle çocuklarımızın/toplumumuzun teknoloji bağımlısı bir hale geldikleri şu zaman diliminde çocuklarımıza/topluma kitap okutmak… Hem de öyle bir iki defa değil, onlarca kez aynı kitabı okutmak.

Hele de Peygamber Efendimiz (sav)’i anlamaya çokça muhtaç olduğumuz şu zaman diliminde onlarca kez Peygamber Efendimiz (sav)’in hayatını okutmak çok anlamlı bir iştir. Zira siyer kitabını defalarca okuyup altını çizen, Efendimiz (sav)’in hayatından not çıkaran ortaokul, lise öğrencileriyle karşılaştım.

Altını çize çize Peygamber (sav)’i tanımak, O (sav)’nu defalarca okumak, anlamaya çalışmak ve ahlakı ile ahlaklanmaya çalışmak işte bu yarışmanın toplumdaki izdüşümü budur.

Çünkü Hz. Peygamber (sav)’in hayatını okuyup, O (sav)’nu tanıyıp sevmemek, O (sav)’ndan bir şeyler almamak sizce mümkün müdür?

Bu vesileyle tüm okuyucularımı bu hayırlı işe sahip çıkmaya davet ettiğim gibi; sizleri ailecek bu kaybedeni olmayan yarışmaya katılmaya davet ediyorum.

Evet, iddia ediyorum ki bu yarışmanın kaybedeni yoktur. Bu sınava giren herkes kazanıyor.

 

Ömer ARSLAN

Gümüşhane

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gumushaneekspres.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri siyahbet giriş