tuzla escort bayan avcılar escort bayan beykoz escort bayan arnavutköy escort bayan bağcılar escort bayan escort izmir online casino india real money bodrum escortlar ankara bayan escort casino siteleri
Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort
ÖMER ASLAN
Köşe Yazarı
ÖMER ASLAN
.
 

YOLDA OLMAK

Büyük kahraman Abdullah Galip Bergusi’nin Yoldaki Mühendis kitabını yeni bitirdim. Galip Bergusi kendi hayatını anlattığı kitabında, kendisini tarif ederken “Yoldaki Mühendis” ifadesini kullanıyor. Nedense kitabın ismindeki “yoldaki” ifadesine takıldı kafam. Tabi kitabı bitirince söz konusu ifadenin neden kitap isminde telaffuz edildiği hususunda kafamda bir şeyler oluştu. Bergusi’nin hayatına bakınca, hayatı hep aksiyon içinde, hareket içinde geçmiş ve hep bir mücadele içinde olmuş. Ve bir hedefi, derdi, mücadelesi olanın kendisini “yolda, yoldaki” diye tarif etmesi, çok anlamlı bir tariftir. Yola revan olmak, yolda olmak ve yol almak… Aslında dert, bilinç ve dava sahibi her Müslümanın kendisini yolda görmesi gerekir. Çünkü bir hedefi olan yola koyulur, yolda olur. Hedefi veya derdi olanın yürünecek yolu vardır, yürümeye takati vardır. Çünkü yolu yürünmeye değer kılan, yolun sonunda varılacak olan hedeftir, elde edilecek olan kazanımlardır. Can bedenden çıkmadıkça, ruh teni terk etmedikçe bilinçli, dertli Müslümanların yol yürümesi, yol alması ve yoldan ayrılmaması gerekir. “Ben yoldayım.” demek, “Bir hedefim var, ben durağan değilim, beni yola koyan bir derdim var.” demektir. Yola çıkan ebedi saadeti elde ederken yoldan çıkan ebedi hüsrana boğulur. “Yolda olmak” erdem sahibi insanların işaretiyken, “yoldan çıkmak” kaybedenler kulübünün, azgınlığa kapılanların işaretidir. Öyle ki Allah Müslümanlara, erdem sahibi insanlara, her namazda “Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanlarınkine ve sapkınlarınkine değil.” diye dua ettirirken, Secde suresinde azgınlığa kapılanlardan, kaybedenler kulübünden bahsederken “Yoldan çıkanlar ise, onların varacakları yer ateştir…” diyor. Yani akıbetlerin en güzeli yolda olanların iken, akıbetlerin en kötüsü ise yoldan çıkanlarındır. Bu anlamda bilinçli bir Müslümanın, kendisini yola koyan, kendisine yol aldıran bir derdi ve ideali olmalıdır. Her iki dünyada da aziz olmak isteyen ideal olarak kendisine İslam’ın ideallerini seçsin, dert isteyen “ümmeti” dert edinsin. Bu yol Peygamberlerin yoludur, evliyaullahın, sıddîkların, şehitlerin ve Yusufların yoludur. Burada yola çıkmak kadar, yolda olmak yani yolda kalabilmek de büyük bir başarıdır. Zira yol uzun ve zemin kaygan. Böyle bir zamanda yolda kalabilmek, yola çıkmaktan daha zor olabiliyor. Bunun için bizi yola düşüren ideallerimize olan inancımız ve irademiz kuvvetli olmalıdır. Eğer hedeflerimize, ideallerimize olan inancımız kuvvetli değilse bir yerden sonra bu uzun, ince ve meşakkatle dolu yol çekilmez olabilir. Allah muhafaza yoldan çıkanlardan, sapanlardan olabiliriz. Yoldan çıkmak/sapmak, yolda olmamak ölümdür. Bedenin olmasa da ruhun ölümüdür. Tükenmişliğin, teslim olmanın, iradeye ket vurmanın adıdır. Yürünecek, yani kendisine istikamet katacak yolu olmayanlar, her türlü yolun yolcusudurlar. Evet, her iki cihanda da izzet isteyen, kurtuluş isteyen, nimet verilenlerden olmak isteyen herkesin İslam’ın yolunda yürümesi şarttır. Menzile ulaşmak isteyen, istikamet sahibi olup bu istikameti korumak isteyen İslam’ın caddesinde yürüsün. Rabbimiz bizi doğru yoldan ayırma. Selam ve dua ile…
Ekleme Tarihi: 06 Nisan 2021 - Salı

YOLDA OLMAK

Büyük kahraman Abdullah Galip Bergusi’nin Yoldaki Mühendis kitabını yeni bitirdim. Galip Bergusi kendi hayatını anlattığı kitabında, kendisini tarif ederken “Yoldaki Mühendis” ifadesini kullanıyor.

Nedense kitabın ismindeki “yoldaki” ifadesine takıldı kafam. Tabi kitabı bitirince söz konusu ifadenin neden kitap isminde telaffuz edildiği hususunda kafamda bir şeyler oluştu.

Bergusi’nin hayatına bakınca, hayatı hep aksiyon içinde, hareket içinde geçmiş ve hep bir mücadele içinde olmuş.

Ve bir hedefi, derdi, mücadelesi olanın kendisini “yolda, yoldaki” diye tarif etmesi, çok anlamlı bir tariftir. Yola revan olmak, yolda olmak ve yol almak… Aslında dert, bilinç ve dava sahibi her Müslümanın kendisini yolda görmesi gerekir.

Çünkü bir hedefi olan yola koyulur, yolda olur. Hedefi veya derdi olanın yürünecek yolu vardır, yürümeye takati vardır. Çünkü yolu yürünmeye değer kılan, yolun sonunda varılacak olan hedeftir, elde edilecek olan kazanımlardır.

Can bedenden çıkmadıkça, ruh teni terk etmedikçe bilinçli, dertli Müslümanların yol yürümesi, yol alması ve yoldan ayrılmaması gerekir. “Ben yoldayım.” demek, “Bir hedefim var, ben durağan değilim, beni yola koyan bir derdim var.” demektir.

Yola çıkan ebedi saadeti elde ederken yoldan çıkan ebedi hüsrana boğulur. “Yolda olmak” erdem sahibi insanların işaretiyken, “yoldan çıkmak” kaybedenler kulübünün, azgınlığa kapılanların işaretidir.

Öyle ki Allah Müslümanlara, erdem sahibi insanlara, her namazda “Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanlarınkine ve sapkınlarınkine değil.” diye dua ettirirken, Secde suresinde azgınlığa kapılanlardan, kaybedenler kulübünden bahsederken “Yoldan çıkanlar ise, onların varacakları yer ateştir…” diyor.

Yani akıbetlerin en güzeli yolda olanların iken, akıbetlerin en kötüsü ise yoldan çıkanlarındır.

Bu anlamda bilinçli bir Müslümanın, kendisini yola koyan, kendisine yol aldıran bir derdi ve ideali olmalıdır. Her iki dünyada da aziz olmak isteyen ideal olarak kendisine İslam’ın ideallerini seçsin, dert isteyen “ümmeti” dert edinsin.

Bu yol Peygamberlerin yoludur, evliyaullahın, sıddîkların, şehitlerin ve Yusufların yoludur.

Burada yola çıkmak kadar, yolda olmak yani yolda kalabilmek de büyük bir başarıdır. Zira yol uzun ve zemin kaygan. Böyle bir zamanda yolda kalabilmek, yola çıkmaktan daha zor olabiliyor. Bunun için bizi yola düşüren ideallerimize olan inancımız ve irademiz kuvvetli olmalıdır.

Eğer hedeflerimize, ideallerimize olan inancımız kuvvetli değilse bir yerden sonra bu uzun, ince ve meşakkatle dolu yol çekilmez olabilir. Allah muhafaza yoldan çıkanlardan, sapanlardan olabiliriz.

Yoldan çıkmak/sapmak, yolda olmamak ölümdür. Bedenin olmasa da ruhun ölümüdür. Tükenmişliğin, teslim olmanın, iradeye ket vurmanın adıdır. Yürünecek, yani kendisine istikamet katacak yolu olmayanlar, her türlü yolun yolcusudurlar.

Evet, her iki cihanda da izzet isteyen, kurtuluş isteyen, nimet verilenlerden olmak isteyen herkesin İslam’ın yolunda yürümesi şarttır. Menzile ulaşmak isteyen, istikamet sahibi olup bu istikameti korumak isteyen İslam’ın caddesinde yürüsün.

Rabbimiz bizi doğru yoldan ayırma. Selam ve dua ile…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gumushaneekspres.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri siyahbet giriş