Başka milletlerin beşiğinde uyuyan milletler, tarihin hiçbir döneminde milli rüyalarını göremeyeceği gibi efendilerinin oyununda piyon olmaktan öteye geçemeyecek, dün olduğu gibi bu gün de kâbusla yatıp kâbusla kalkacaklar. Onurlarını başka milletlerin ellerine bırakanlar, başka bir sonla karşılaşmayıp namuslarını korumakta her zaman aciz kalacaklar.
Bozkırın yiğit çocukları olarak, tarihin çeşitli dönemlerinde maruz kaldığı işkencelere, sürgünlere, katliam ve soykırımlara rağmen tarihin hiçbir devrinde hiçbir millete karşı bir düşmanlık beslemeyip her devirde zalimin karşısında mazlumun yanında yer alan kadim bir Türk milletine tarih şahit değil midir? Bu gün de bizler şahit değil miyiz? Saddam’ın zulmünden kaçan Kürtler kime sığınmıştı? Kafkasya’da, Balkanlar’da, Suriye’de zulme uğrayanlar Türk’ün merhametine ve Anadolu’nun sımsıcak kucağına sığınmadılar mı? Tarihte de Yahudilerin soykırıma uğramaması için onlara kol kanat geren bu yüce millet değil miydi? Peki, biz düşersek, biz kimin yanına gideceğiz? Aklımızdan Anadolu’yu bırakıp gitmek geçer mi? Tabiî ki hayır, bir an olsun geçmez, geçmesi de mümkün değildir. O zaman her daim uyanık olmak zorundayız. Anadolu’yu narkozlayıp üzerimizde ameliyat yapmak isteyen emperyalistlere ve onların gönüllü piyonlarına hiçbir zaman imkân vermeyeceğiz. Bizler biliriz ki, Anadolu medeniyetler mezarlığıdır. Ancak biz diğer medeniyetlerin düştüğü hataya
düşmeyeceğiz. Üzerimizde oyun kurmaya gelenler ne kadar kalabalık olursalar olsunlar mutlaka Anadolu’da onlara mezar yeri ayıracağız.
Milletlerin, devlet olarak hayatın damarlarında akması tarihten günümüze milli zekâsını, milli aklını, milli hafızasını koruyup kullanmasıyla doğru orantılıdır. Biz bunun bilincindeyiz çok şükür!
Dünya olarak çok sıkıntılı günlerden geçtiğimiz ortada. Pandemi, ekonomik sıkıntılar, savaşlar… Ülkemizde dünyadaki gelişmelerden doğrudan veya dolaylı olarak etkilenmektedir. Tabiî ki ülkemizde de bazı sıkıntılar görülmekte; ancak fazla uzağa gitmeden bölgemizdeki, kara sınırımız veya deniz sınırımız olan ülkelere bir bakalım. Hepsinin sorunları bizden katbekat fazla değil mi?
Biliyor ve inanıyoruz ki, ülkümüz bir olduğu sürece, zalimin karşısında iri olacağız, diri olacağız zalimin başını vuran, mazlumun başını okşayan el olacağız. Bir olalım!
BİLİYOR VE İNANIYORUZ Kİ
Başka milletlerin beşiğinde uyuyan milletler, tarihin hiçbir döneminde milli rüyalarını göremeyeceği gibi efendilerinin oyununda piyon olmaktan öteye geçemeyecek, dün olduğu gibi bu gün de kâbusla yatıp kâbusla kalkacaklar. Onurlarını başka milletlerin ellerine bırakanlar, başka bir sonla karşılaşmayıp namuslarını korumakta her zaman aciz kalacaklar.
Bozkırın yiğit çocukları olarak, tarihin çeşitli dönemlerinde maruz kaldığı işkencelere, sürgünlere, katliam ve soykırımlara rağmen tarihin hiçbir devrinde hiçbir millete karşı bir düşmanlık beslemeyip her devirde zalimin karşısında mazlumun yanında yer alan kadim bir Türk milletine tarih şahit değil midir? Bu gün de bizler şahit değil miyiz? Saddam’ın zulmünden kaçan Kürtler kime sığınmıştı? Kafkasya’da, Balkanlar’da, Suriye’de zulme uğrayanlar Türk’ün merhametine ve Anadolu’nun sımsıcak kucağına sığınmadılar mı? Tarihte de Yahudilerin soykırıma uğramaması için onlara kol kanat geren bu yüce millet değil miydi? Peki, biz düşersek, biz kimin yanına gideceğiz? Aklımızdan Anadolu’yu bırakıp gitmek geçer mi? Tabiî ki hayır, bir an olsun geçmez, geçmesi de mümkün değildir. O zaman her daim uyanık olmak zorundayız. Anadolu’yu narkozlayıp üzerimizde ameliyat yapmak isteyen emperyalistlere ve onların gönüllü piyonlarına hiçbir zaman imkân vermeyeceğiz. Bizler biliriz ki, Anadolu medeniyetler mezarlığıdır. Ancak biz diğer medeniyetlerin düştüğü hataya
düşmeyeceğiz. Üzerimizde oyun kurmaya gelenler ne kadar kalabalık olursalar olsunlar mutlaka Anadolu’da onlara mezar yeri ayıracağız.
Milletlerin, devlet olarak hayatın damarlarında akması tarihten günümüze milli zekâsını, milli aklını, milli hafızasını koruyup kullanmasıyla doğru orantılıdır. Biz bunun bilincindeyiz çok şükür!
Dünya olarak çok sıkıntılı günlerden geçtiğimiz ortada. Pandemi, ekonomik sıkıntılar, savaşlar… Ülkemizde dünyadaki gelişmelerden doğrudan veya dolaylı olarak etkilenmektedir. Tabiî ki ülkemizde de bazı sıkıntılar görülmekte; ancak fazla uzağa gitmeden bölgemizdeki, kara sınırımız veya deniz sınırımız olan ülkelere bir bakalım. Hepsinin sorunları bizden katbekat fazla değil mi?
Biliyor ve inanıyoruz ki, ülkümüz bir olduğu sürece, zalimin karşısında iri olacağız, diri olacağız zalimin başını vuran, mazlumun başını okşayan el olacağız. Bir olalım!
Ekleme
Tarihi: 07 Ocak 2023 - Cumartesi
BİLİYOR VE İNANIYORUZ Kİ
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.