İnsan, içtimai hayatta etkileşim içerisinde yaşamını idame ettiği için hal ve hareketlerine dikkat etmek zorundadır. Çünkü birey toplum içindeki sosyal statüsünü hal ve hareketleriyle beriller.
Kişi, evrensel ahlak kurallarını ve kendi pınarlarından akıp gelen örf ve adetlerinden, inaçlarından beslendiği değerleriyle ortaya çıkardığı ahlak kurallarını kişiliğine nakış nakış işlemeli, bu ulvi kaideleri davranışlarıyla ortaya koymalıdır ki gerçek sermayeye sahip olsun. Bana göre gerçek sermaye, ne paradır, ne mülktür ne de makamdır. Gerçek sermaye, bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimi ve kurallar bütünü olan güzel ahlaka sahip olmaktır.
İki cihan perveri Peygamber Efendimiz, hadislerinde: “Ben, ancak güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” Ve yine başka bir hadislerinde: “Güzel ahlak, büyük günahları, suyun kirleri temizlemesi gibi temizler. Kötü ahlak ise, salih amelleri, sirkenin balı bozduğu gibi bozar.” Belirtmiştir. İslam dini gibi güzel bir dinle şereflenen bizlerin güzel ahlakı kendimize şiar edinmemiz gerekmez mi?
Ahlaki varlığımız, evrensel ahlak kuralları düzeniyle uyum içinde olma noktasına erişmesi insanın ulaşabileceği en büyük amacı olmalıdır.
Çok sözle anlatılamayan düşüncelerin, duyguların kısa ve özlü bir hikâyeyle daha iyi anlatılabilir olduğundan ahlakın önemini belirten bir hikâyeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Su ateş ve ahlak dostluk kurmuşlar. Bir gün ormana dolaşmaya çıkmışlar. Fakat bir müddet sonra içlerine bir korkudur düşmüş orman çok büyük ve çok karışıkmış. Her türlü ihtimale karşı birbirlerini kaybederlerse nasıl bulacaklarını düşünmeye başlamışlar. Ateş ve ahlak suya sormuşlar: "Kaybolursan seni nasıl bulacağız?"
Su yanıt olarak: "Nerede bir şırıltı duyarsanız ben ordayım."demiş.
Sıra ateşe gelmiş "seni yitirirsek ne yapalım?"diye sormuş su.
Ateş,"duman gördüğünüz yerde ben varım. "Cevabını vermiş.
Sıra ahlaka gelince yanıtı şu olmuş: "Beni kaybederseniz bir daha kesinlikle bulamazsınız!!!
Benden size bir kardeş nasihati, kendinize güvenmiyorsanız büyük ormanlarda arkadaşlarınızla dolaşmayınız, çünkü son zamanlarda ormana gezmeye giden arkadaşların birçoğu birbirlerini kaybediyor.
Seyit TOK