Eski Türk geleneklerine göre çocuklar ilk doğduklarında geçici isim alırlar daha sonra yaptıkları kahramanlıklara göre sürekli isme sahip olurlardı. Örneğin, Boğaçhan, boğa ile güreşip galip gelmesi sonucu ismini almıştır.
Eski zamanlarda Türk diyarlarının birinde fırıldak çakır gözlü, atın kuyruğuna benzemese de eşeğin kuyruğuna benzeyen uzun saçlı, top gibi yuvarlak yüzlü bir çocuk dünyaya gelmiş. Doğum yaptıran koca ana çocuğu çadırın dışında heyecanla bekleyen babasının kucağına vermiş. Bu sırada çadırın etrafında otlayan haylaz bir dana aniden çocuğun yanına yaklaşıp; çocuğun saçlarını yalamaya başlamış. Bu olaya şahit olan Aksakallı Atam Korkut adındaki bilge, çocuğun isminin bir kahramanlık yapana kadar ‘’ Dana Yalamış Oğlan’’ olduğunu bir deyiş ile duyurmuş.
Eşekten cinsi olan
Pörtlek gözlü cin oğlan
Senin adını verdim
Dana yalamış oğlan!
Bundan sonra ahali gel dana yalamış oğlan git dana yalamış oğlan diye çocuğa söylenmeye başlamış. Çocuk büyüdükçe uzayan saçlarını her gün, günün ilk ışıkları obaya vurmadan danaya yalatırmış. Hiç kimse çocuğun saçlarını dağınık olarak göremezmiş. Zaman su misali akarken çocuk büyümüş. Geçen zaman zarfında hiçbir kahramanlık yapamasa da sinsilikte ve yalakalıkta usta olmuş. Bulunduğu diyarda yalakalıkta en usta taklaları o atar olmuş. Bu meziyetleri sayesinde devlette önemli mevkie tayin olmuş.
Deccaldan cinsi olan pörtlek gözlü sinsi oğlan, kendini çok uyanık atfedermiş. Üstlerine karşı her türlü yalakalığı yaparken sorunlarını çözmekten sorumlu olduğu ahaliye karşı çok sinsi hareket ederek zulüm edermiş. Turşucuyla oturunca ‘’ Ben eskiden turşucuydum’’ marangozla oturunca ‘Ben eskiden marangozdum’’ dermiş. Bulunduğu diyarda o gelene kadar devletine karşı hiçbir zaman isyan etmeyen vatansever ahaliyi, onun ahaliyi canından bezdiren yanlış uygulamaları sonucunda devletine başkaldırmış. Devlet ile ahaliyi karşı karşıya getirmiş. Bir cinlikle işin içinden sıyrıldığını düşünmüş. Dana yalamış oğlanın yaptığı sinsilikler, zulümler Atam Korkut’a kadar ulaşmış. Atam Korkut, Dana Yalamış Oğlanı dizinin dibine oturtup, ona, ‘’Kepçe kulaklarını aç beni iyi dinle sana hayatının en önemli öğütlerini vereceğim’’ demiş. Bak, Dana Yalamış Oğlan! Yıllar geçmesine rağmen bir kahramanlık yapıp gerçek ismini alamadın, emrin altındakileri kışkırtarak ahaliye zulüm ediyorsun. Bir cinlikle işin içinden sıyrıldığını düşünüyorsun. Bu ahalinin içerisinde sade bir yaşam süren birilerini de bir atlamayla geçebileceğin küçük bir dere olarak görüyorsun. Unutma ki, küçük derelerin öyle derin yerleri vardır ki sen o derinliklerde yüzemezsin. O derin yerlerin altı dal budakla doludur, ayağın oraya takılınca ne yaparsan yap kurtulamazsın. Şunu da unutma ki, küçük olarak gördüğün dere denize akar. Benden sana hayatının nasihatı. Sen sen ol sakın küçük gördüğün dereyi geçmeyi deneme!
Değerli okuyucular, Dana Yalamış Oğlan’ın Atam Korkut’un nasihatlarını dinleyip dinlemediğini ve bir kahramanlık yapıp gerçek ismini alıp almadığını daha sonraki yazılarımda sizlerle paylaşacağım. Kalın sağlıcakla.