tuzla escort bayan avcılar escort bayan beykoz escort bayan arnavutköy escort bayan bağcılar escort bayan escort izmir online casino india real money bodrum escortlar ankara bayan escort casino siteleri
Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort
Seyit  TOK
Köşe Yazarı
Seyit TOK
 

KAPILAR

          Hayatta hiç kimsenin itiraz edemeyeceği en büyük gerçek her insanın ölüm şurubunu içecek olmasıdır.          Hepimizin bildiği gibi insanoğlu daha doğmadan önce ölümle sözleşme yapar. İnsan, fani bir canlıdır. Doğar, belli bir süre hayat sürer ve sonunda emanetini yani ruhunu teslim eder. İnancımıza göre, işin sonunda insanın varacağı iki durak vardır. Cennet ve cehennem durağı. Doğru durakta inip hayal ettiklerimize kavuşmamız için dünya hayatında doğru araçlarla yolculuk etmemiz ve doğru yoldan çıkmadan bu yol üzerindeki rahmet kapılarından geçmemiz gerekir. Rahmet kapılarından geçmek için hiçbir statünün, makamın, paranın faydası yoktur; çünkü bu kapılarda iltimas yoktur. Yüzümüze çarpılıp kapanan rahmet kapılarını açmaya hiçbir kralın, sultanın, padişahın gücü yetmez. Özellikle bu fani dünyada her kapıya anahtar uydurmayı başaran uyanıklara duyurulur. Sizin adınıza çok üzgünüm torpil yok.          Rahmet kapıları, gönüllerinde şeytana ev sahipliği yapıp onu besleyip kollayan ve sonunda onun kontrolüne girip ona köle olan kendilerini çok kurnaz sanan zavallı insan müsveddelerine de tövbe etmedikleri sürece kapalıdır.           Şeytana gönüllü köle olanların en tehlikelileri ise dost denizinde sinsi sinsi kulaç atarak yüzen denizin en durgun, en sakin olduğu zamanda sinsice dostlarının boynuna deniz yılanını dolayarak boğmaya çalışan köledir. Bu köleleri, şeytan, hiçbir zaman kendiliğinden azat etmez. Bu kölelere rahmet kapıları pişman olup, tövbe köprüsünden geçmedikleri sürece kapalıdır. Şunu da belirtmeliyim ki, Allâh Teâlâ dilediğini murad eyler ve dilediğince işler. Onun olmasını murad ettiği şeye emri sadece “ol” demekten ibarettir; o şey hemen oluverir. Onun hikmetinden suâl olunmaz.         Şuna inanır ve iman ederim ki, rahmet kapıları, güzel bakmasını bilen gözlere, hayata dair bütün iyilikleri yüreğinde yeşerten merhametli yüreklere sonuna kadar açıktır. Çünkü, merhametli yürekler Ondan merhamet bulur. Merhametli yürekler, rahmet kapılarından koşarak gececeklerdir. Onların, yürek pınarlarından dudaklarına dökülen duaları; "Tanrım! Önce dağa taşa ver. Ormana, hayvanlara, suya ver. Ondan sonra insanlara, kapı komşuma, muhtaç olanlara ver. Kalırsa eğer en son bana da ver."          Hikâyenin sonunda doğru kapıyı, iyiler açacaktır. Tabii ki, her şeyin en doğrusunu Allah bilir.    Seyit TOK
Ekleme Tarihi: 07 Ocak 2023 - Cumartesi

KAPILAR

          Hayatta hiç kimsenin itiraz edemeyeceği en büyük gerçek her insanın ölüm şurubunu içecek olmasıdır.
         Hepimizin bildiği gibi insanoğlu daha doğmadan önce ölümle sözleşme yapar. İnsan, fani bir canlıdır. Doğar, belli bir süre hayat sürer ve sonunda emanetini yani ruhunu teslim eder. İnancımıza göre, işin sonunda insanın varacağı iki durak vardır. Cennet ve cehennem durağı. Doğru durakta inip hayal ettiklerimize kavuşmamız için dünya hayatında doğru araçlarla yolculuk etmemiz ve doğru yoldan çıkmadan bu yol üzerindeki rahmet kapılarından geçmemiz gerekir. Rahmet kapılarından geçmek için hiçbir statünün, makamın, paranın faydası yoktur; çünkü bu kapılarda iltimas yoktur. Yüzümüze çarpılıp kapanan rahmet kapılarını açmaya hiçbir kralın, sultanın, padişahın gücü yetmez. Özellikle bu fani dünyada her kapıya anahtar uydurmayı başaran uyanıklara duyurulur. Sizin adınıza çok üzgünüm torpil yok.
         Rahmet kapıları, gönüllerinde şeytana ev sahipliği yapıp onu besleyip kollayan ve sonunda onun kontrolüne girip ona köle olan kendilerini çok kurnaz sanan zavallı insan müsveddelerine de tövbe etmedikleri sürece kapalıdır. 
         Şeytana gönüllü köle olanların en tehlikelileri ise dost denizinde sinsi sinsi kulaç atarak yüzen denizin en durgun, en sakin olduğu zamanda sinsice dostlarının boynuna deniz yılanını dolayarak boğmaya çalışan köledir. Bu köleleri, şeytan, hiçbir zaman kendiliğinden azat etmez. Bu kölelere rahmet kapıları pişman olup, tövbe köprüsünden geçmedikleri sürece kapalıdır. Şunu da belirtmeliyim ki, Allâh Teâlâ dilediğini murad eyler ve dilediğince işler. Onun olmasını murad ettiği şeye emri sadece “ol” demekten ibarettir; o şey hemen oluverir. Onun hikmetinden suâl olunmaz.
        Şuna inanır ve iman ederim ki, rahmet kapıları, güzel bakmasını bilen gözlere, hayata dair bütün iyilikleri yüreğinde yeşerten merhametli yüreklere sonuna kadar açıktır. Çünkü, merhametli yürekler Ondan merhamet bulur. Merhametli yürekler, rahmet kapılarından koşarak gececeklerdir. Onların, yürek pınarlarından dudaklarına dökülen duaları;
"Tanrım! Önce dağa taşa ver. Ormana, hayvanlara, suya ver. Ondan sonra insanlara, kapı komşuma, muhtaç olanlara ver. Kalırsa eğer en son bana da ver."
         Hikâyenin sonunda doğru kapıyı, iyiler açacaktır. Tabii ki, her şeyin en doğrusunu Allah bilir. 
  Seyit TOK

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri siyahbet giriş