tuzla escort bayan avcılar escort bayan beykoz escort bayan arnavutköy escort bayan bağcılar escort bayan escort izmir online casino india real money bodrum escortlar ankara bayan escort casino siteleri
Adana escort Alanya escort Anadolu yakası escort ankara escort Antalya escort Ataköy escort Avcılar escort Avrupa yakası escort Bahçelievler escort Bahçeşehir escort Bakırköy escort Başiktaş escort Beylikdüzü escort Bodrum escort Bursa escort Denizli escort Diyarbakır escort Esenyurt escort Eskişehir escort Etiler escort Fatih escort Gazinatep escort Halkalı escort istanbul escort İzmir escort İzmit escort Kadıköy escort Kayseri escort Kocaeli escort Konya escort Kurtköy escort Kuşadası escort Malatya escort Maltepe escort Mecidiyeköy escort Mersin escort Nişantaşı escort Pendik escort Muratpaşa escort Şirinevler escort Şişli escort Taksim escort Ümraniye escort ataşehir escort kartal escort
Seyit  TOK
Köşe Yazarı
Seyit TOK
 

SÖNMÜYOR ATEŞİMİZ

Ormanlar yansa söndürür, dağlardan volkanlar patlasa bir müddet sonra soğuturduk. Bu nasıl yangın Allah’ım! Günden güne alev alır, yüreklerimizi kül eder; ama yine de sönmez?      Ne olurdu yaşanmasaydı bu kara gün? Ölmeseydi, o nur yüzlü nineler, alındaki çizgilere yenilmeyen aksakallı dedeler, gül kokan, cennet kokan analar, her fidanını özenle gölgesinde  yetiştiren babalar, dünyadan büyük yürekleri betonlar arasında ezilen güzel gözlü, Yusuf yüzlü, balalar… Ah, ne olurdu ölmeseydi bunca can?      Ölmezdi. Çünkü deprem öldürmez; bina öldürür. Öldürenler hırsızlar, vurguncular, vicdansızlar, ahlaki değerleri olmayanlar, ruhlarının ırzını kapitalizmin canavarına satanlardı. Merak ediyorum. Dünya malına doymayanlar, Karun, kadar malı olmasını isteyenler, Karun’un akıbetini bilselerdi yine de bu kadar aç gözlü olabilirler miydi? Gözleri olup görmeyenler, kalpleri olup mühürlü olanlar bilselerdi, idrak etselerdi Yunus’u, "Dünyasına dünyasına, Aldanma dünyasına, Dünya benim diyenin, Dün gittik, dün yasına.’’ Yine de bu kadar aç gözlü olabilirler miydi? Açılmaz mıydı gözleri, çözülmez miydi kalplerindeki mühür?       Bilenler biliyor da bilmek istemeyenler de depremin yaşattığı acıları görünce ancak anlıyor ülkemizin her an bir depremle yüzleşeceğini. Maalesef…      Bu yangın son olmalı. Hırsızların, vurguncuların, namussuz çakalların, vicdanı kararmışların güzel ülkemin has evlatlarını dipsiz, kör kuyularda ateşe atmalarına ve de insanımızın kanını, canını, yatlarına, katlarına, sefalarına sermaye etmelerine artık müsaade  etmemeliyiz.      Ülkemizde deprem yönetmeliği vardır ve belirli sürelerde de yenilenmektedir. Ancak uygulamada yanlış yapan sermaye, siyaset, bürokrat üçlüsü kapitalist namussuzların sayısını azaltmadığımız sürece sadece çıkartılan yönetmeliklerle, kanunlarla yüreğimizdeki yangınların sayısı azaltamayız.       Sermaye de siyasette ve de bürokraside kıymetleri yeterince bilinmese de hiçbir dünya malına mazlumun bir damla gözyaşını değişmeyen Yunus gibi koca yüreklilere selam olsun!       Yüce Mevla’m, ülkemizde ve dünyada namuslu olanların sayısını, namussuzlardan çok kılsın! Kılsın ki, yüreklerde söndürülemez ateşler yanmasın.  Seyit TOK
Ekleme Tarihi: 11 Şubat 2023 - Cumartesi

SÖNMÜYOR ATEŞİMİZ

Ormanlar yansa söndürür, dağlardan volkanlar patlasa bir müddet sonra soğuturduk. Bu nasıl yangın Allah’ım! Günden güne alev alır, yüreklerimizi kül eder; ama yine de sönmez?
     Ne olurdu yaşanmasaydı bu kara gün? Ölmeseydi, o nur yüzlü nineler, alındaki çizgilere yenilmeyen aksakallı dedeler, gül kokan, cennet kokan analar, her fidanını özenle gölgesinde 
yetiştiren babalar, dünyadan büyük yürekleri betonlar arasında ezilen güzel gözlü, Yusuf yüzlü, balalar… Ah, ne olurdu ölmeseydi bunca can?
     Ölmezdi. Çünkü deprem öldürmez; bina öldürür. Öldürenler hırsızlar, vurguncular, vicdansızlar, ahlaki değerleri olmayanlar, ruhlarının ırzını kapitalizmin canavarına satanlardı. Merak ediyorum. Dünya malına doymayanlar, Karun, kadar malı olmasını isteyenler, Karun’un akıbetini bilselerdi yine de bu kadar aç gözlü olabilirler miydi? Gözleri olup görmeyenler, kalpleri olup mühürlü olanlar bilselerdi, idrak etselerdi Yunus’u, "Dünyasına dünyasına, Aldanma dünyasına, Dünya benim diyenin, Dün gittik, dün yasına.’’ Yine de
bu kadar aç gözlü olabilirler miydi? Açılmaz mıydı gözleri, çözülmez miydi kalplerindeki mühür? 
     Bilenler biliyor da bilmek istemeyenler de depremin yaşattığı acıları görünce ancak anlıyor ülkemizin her an bir depremle yüzleşeceğini. Maalesef…
     Bu yangın son olmalı. Hırsızların, vurguncuların, namussuz çakalların, vicdanı kararmışların güzel ülkemin has evlatlarını dipsiz, kör kuyularda ateşe atmalarına ve de insanımızın kanını, canını, yatlarına, katlarına, sefalarına sermaye etmelerine artık müsaade 
etmemeliyiz.
     Ülkemizde deprem yönetmeliği vardır ve belirli sürelerde de yenilenmektedir. Ancak uygulamada yanlış yapan sermaye, siyaset, bürokrat üçlüsü kapitalist namussuzların sayısını azaltmadığımız sürece sadece çıkartılan yönetmeliklerle, kanunlarla yüreğimizdeki yangınların sayısı azaltamayız. 
     Sermaye de siyasette ve de bürokraside kıymetleri yeterince bilinmese de hiçbir dünya malına mazlumun bir damla gözyaşını değişmeyen Yunus gibi koca yüreklilere selam olsun! 
     Yüce Mevla’m, ülkemizde ve dünyada namuslu olanların sayısını, namussuzlardan çok kılsın! Kılsın ki, yüreklerde söndürülemez ateşler yanmasın. 
Seyit TOK

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri siyahbet giriş