ÖLÜ DOĞANLAR ÖLÜMSÜZLERİ ANLAYAMAZ

Hayatta vatan, bayrak uğruna hiçbir bedel ödememiş, kendisini ve çocuklarını geçindirmekten aciz, bir eserde izi, bir çorbada tuzu olmayan fikir ve izan fukarası kafaları ölü doğmuş insancık olarak tanımlayabiliriz.

         Hayatta vatan, bayrak uğruna hiçbir bedel ödememiş, kendisini ve çocuklarını geçindirmekten aciz, bir eserde izi, bir çorbada tuzu olmayan fikir ve izan fukarası kafaları ölü doğmuş insancık olarak tanımlayabiliriz.          İşte bu ölü doğan insancıklar, hayatlarının ve hayallerinin tamamını devletine, milletine adamış, bütün millet yese düşmüşken yenilgilerden, imkânsızlıklardan büyük zaferler yaratmış ölümsüz kahramanları tarihin hiçbir devrinde anlayamadılar, anlayamazlar da. Çünkü onlar yaşarken de fikren ölü doğanlardı.         Milletler tarihine damgasını vurmuş, bir büyük millet olarak tarihimizde öyle şahsiyetler var ki, bu geçici dünyadan göçseler dahi yaptıklarıyla asla unutulmadılar. Karanlık eller, onları karalamak, unutturmak için çok zorlasa da unutturmaya güçleri yetmedi. Yüreklerde yaşayan kahramanları öldürmeye ne onların bilgiden yoksun kem düşünceleri ne de ölümün gücü yetti. Mete Han gibi, Bilge Kağan gibi, Kürşat gibi, Sultan Alpaslan gibi, Fatih Sultan Mehmet Han gibi, Abdülhamit Han gibi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi, ismini yazamadığım daha nice devlet adamı, siyasetçi, edebiyatçı kahramanlar bu yüce milletin evlatlarının yüreklerinde yaşamaya devem etmektedir. Yüreklerde yaşayanları öldürmeye ölümün de gücünün yetmeyeceğini biliriz.          Asıl mesele, Türk milletini ve onun varlığını anlamlı kılan değerlere sahip çıkmaktır. Hiç değilse bu değerlere saygı duymaktır. Türk milletinin tarihteki anlamlı yerini alması için bu değerler yumağını gereği gibi koruyup kollamak ve ona sahip çıkmak gerekmektedir. Yukarıda da bahsettiğim gibi devlet, millet hayrına hayatta hiçbir şey yapmamış veya yapamamış zatların bu millete canları pahasına hizmet etmiş büyük şahsiyetlere hakaret etmelerini ne midem ne de ruhum kabul edebilmektedir. Eleştiriyi hakaretten ibaret sayan embesil beyinlerin, kulaktan dolma bilgileri fütursuzca kullanması kabul edilebilir bir şey midir? Tabii ki değil.         Gönlünde vatan, millet ateşi yanan, Türk milletinin değerlerini özümsemiş bu yüce milletin derdiyle dertlenen yüce gönüllere selam olsun! Ölü doğanlar uzak dursun!