İmamoğlu İçin Barolar Ortak Açıklama Yaptı, Gümüşhane Barosu Dahil Olmadı;
İmamoğlu İçin Barolar Ortak Açıklama Yaptı, Gümüşhane Barosu Dahil Olmadı;
Türkiye Barolar Birliğine bağlı 58 İl Barosu ortak basın açıklaması yayınlayarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetiminin görevden el çektirilmesi kararlarına tepki gösterdi.
Türkiye Barolar Birliğine bağlı 58 İl Barosu ortak basın açıklaması yayınlayarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetiminin görevden el çektirilmesi kararlarına tepki gösterdi.
Yayınlanan açıklama bazı il barolarında rahatsızlığa neden olurken, içerik noktasında yapılan değerlendirmede, metnin “hak-hukuk” arayışından ziyade siyasi kaygılar üzerinden gerçekleştirildiği ileri sürüldü.
58 İl Barosunun imzasıyla yayınlanan açıklamaya, diğer 25 baro tarafından imza konmazken bu barolar arasında Gümüşhane, Bayburt, Erzurum, Erzincan, Malatya il baroları da yer aldı. İmza konmayan ortak açıklamanın ardından Gümüşhane Barosu kendi açıklamasını yayınladı. Baro Başkanı Av. Metin Aslan imzasıyla yapılan açıklamada son günlerde yaşanan hukuki gelişmelerin toplumda derin endişelere yol açtığı kaydedildi.
“Devletin Dini Adalettir”
Yaşanan olaylar ile birlikte yargıya olan güvenin ciddi şekilde zedelediği dile getirilen açıklamada, “Bu durumu üzülerek gözlemliyoruz. Devletin dini adalettir. Adalet ise mülkün temelidir. Hukukun üstünlüğü, bireylerin adalete olan inancının temel dayanağıdır ve bu inancın sarsılması, toplumun huzur ve barışına zarar vereceği aşikâr olup toplumsal farklılıklarımız ve siyasi düşüncelerimiz her ne olursa olsun esas almamız gerekenin hukukun üstünlüğü ve adalet olması gerektiği, tarihsel süreçlerde de gözlemlenmiştir” denildi.
“Endişelerimiz Var”
Avukatlık Kanununun barolara; hukukun üstünlüğünün yanı sıra insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak görevi yüklediğini aktaran Baro Başkanı Aslan, “Bu kanuni görevin de bilincinde ve sorumluluğunda olarak son günlerde yaşanan gelişmelerin toplumu kaygılandırdığı gibi biz baroları da derinden endişeye sevk ettiği bir gerçektir. Bu çerçevede, İstanbul Barosu Başkanı ve yönetiminin görevlerine mahkeme kararı ile son verilmesini hukuki güvenlik ve baroların bağımsızlığı ilkeleri ile bağdaşmadığı kanaatindeyiz. Avukatlık Kanunu ve evrensel hukuk normları çerçevesinde, baroların özerk yapıları korunmalı, meslek örgütlerinin ve toplumun demokratik iradeleri hiçe sayılmamalıdır. Elbette her insanın veya her kurum veya sivil toplum örgütünün aynı şekilde düşünmesi beklenemez. Ancak karşıt fikirlere hiçbir şekilde saygı duyulmaması veya yok sayılması da asla kabul edilemez” ifadelerini kullandı.
“Bazı Uygulamalar Ürkütücü”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve bir kısım çalışanlarla ilgili yapılan soruşturma ve gözaltı süreçleri ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Baro Başkanı Aslan, “Tutuklanma süreçlerinde yaşanan bir kısım olaylar ve topluma yansımaları da ürkütücü ve kaygılandırıcıdır. Elbette suç şüphesi olan her eylem ve partisi, dini inancı ve dünya görüşü ne olursa olsun her kişi ayrım gözetmeksizin eşit muamele ile soruşturulmalıdır. Gerektiğinde de yargılanmalıdır. Ancak bu asla ve asla hukuki sürecin dışına çıkılmadan ve herkese eşit yaklaşımla yapılmalıdır ki ancak o zaman adalet mülkün temeli olsun” dedi.
“Herkes Karar Veriyor”
Masumiyet karinesine dikkat çeken Aslan, “Henüz yargılama yapılmadan masumiyet karinesinden bihaber sözüm ona koca koca insanların birilerini hemen mahkûm ediyor. Birileri soruşturmanın gizliliği ilkesini bırakın bir kenara nerede ise sorgu odasından canlı yayın gibi haber yapıyor. Toplumun bir kesiminin soruşturmaya gerek kalmadan beraat kararını vermiş bile. Tüm bunlar hukuka olan güvenimizin ne seviyelerde olduğunun açık göstergesidir” ifadeleri ile farklı kesimlerden gelen pervasız hukuk değerlendirmelerine tepki gösterdi.
“Protesto Demokratik Bir Haktır”
Yaşananların protesto edilmesinin de en doğal haklardan biri olduğuna işaret eden Baro Başkanı Aslan, “Demokratik yöntemlerle bu durumu protesto etmek vatandaşın anayasal hakkıdır. Münferit olayları genelleyip sokağa çıkan teröristtir yaftası ile insanları kategorize etmek bu toplumun tarihinde yaşadığı o acıların geri getirilmesinden başka hiç kimseye hiçbir şeye fayda sağlamaz. Hukukun kişi ya da grupların çıkarlarına veya aleyhlerine göre yorumlanmadan, evrensel hukuk ilkeleri doğrultusunda ve güçler ayrılığı ilkelerine göre uygulanmasını bekliyor toplumun her kesimini hukuka ve adalete olan inancı korumaya ve artırmaya, sağduyulu ve sorumlu hareket etmeye davet ediyoruz” dedi.
Hadisi Hatırlattı
HHatırlattıBaro Başkanı Aslan açıklamalarını Hz. Muhammet’in “Bir saat (veya bir gün) adaletle hükmetmek, bir sene (veya altmış sene) nafile ibadetten hayırlıdır” hadisi şerifi ile tamamladı.
58 Barodan “Siyasi” Açıklama
Öte yandan 58 Baro Başkanı tarafından yapılan basın açıklaması “Hukuk Devleti ve Demokratik İradenin Savunucularıyız” başlığı altında yapılmıştı. “Hukukun üstünlüğü ve baroların bağımsızlığı demokratik bir toplumun vazgeçilmez unsurlarıdır” ifadeleri ile başlanan açıklamada “Ne yazık ki, gerek İstanbul Barosu Başkanı Av. Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu ve Yönetim Kurulu üyelerinin görevden alınmasına ilişkin davada varılan sonuç, gerekse İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, bazı ilçe belediye başkanları ve belediye bürokratları hakkında başlatılan soruşturma nedeniyle yapılan başsavcılık açıklaması; soruşturma süreçlerinde yaşanan hak ihlalleri, somut olgulara dayanmayan gizli tanık beyanları, sebep-sonuç ilişkisi kurulamayan mesnetsiz suçlamalar ve hukuka aykırı şekilde uygulanan tutuklama tedbiri, adalet sistemimizi derinden sarsmış; hukuki güvenlik ve özgürlük hakkını ihlal eden bir sürecin parçası olarak toplumda derin bir endişeye yol açmış, seçilmiş yöneticilere yönelik gözaltı, tutuklama ve görevden alma işlemleriyle seçmen iradesi yok sayılmış, seçme-seçilme hakkı fiilen ortadan kaldırılmıştır” denildi.
“Hukuk Devleti Kavramını Zedeliyor”
Yaşanan gelişmelerin hukuk devleti vasfını zedelediği kaydedilen açıklamada, “Seçilmiş baro başkan ve yöneticilerinin görevlerinin sona erdirilmesi, belediye başkanlarının gözaltına alınması, tutuklanması ve yerlerine kayyım atanması, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik hukuk devleti olma vasfını zedelemektedir” ifadeleri kullanıldı.
“Hukuksuzluk Düzenine Boyun Eğmeyeceğiz”
İmzası bulunan Barolar olarak mücadeleye devam edileceğine vurgu yapılan açıklamada, “İstanbul Barosu'nun ve meslektaşlarımızın baroların bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü mücadelesinde yanlarında olduğumuzu ve her türlü hukuksuzluğa karşı hukuk çerçevesinde mücadele edeceğimizi; yargının araçsallaştırılmasına, baroların susturulmaya çalışılmasına, adil yargılanma ilkesinin yok sayılmasına ve bireylerin özgürlüklerinin keyfi şekilde kısıtlanmasına karşı durduğumuzu, hukukun üstünlüğü yok sayılarak yaratılmak istenen hukuksuzluk düzenine boyun eğmeyeceğimizi ve demokratik değerleri savunmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz” ifadelerine yer verildi
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.