Milletin iradesine saygı göstermek esastır

Allah ,devletimizi ve milletimizi korusun, devlet adamlarımızın yardımcısı olsun. İnsanoğlunu yaratılışı itibari ile ikdidar paylaşım sorunları olagelmiştir.

Allah ,devletimizi ve milletimizi korusun, devlet adamlarımızın yardımcısı olsun. İnsanoğlunu yaratılışı itibari ile ikdidar paylaşım sorunları olagelmiştir. Bu sorun bugünün sorunuda değildir.Dün  Sayın Cumhurbaşkanımız  Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Büyükşehir belediye başkanı iken  önü kesilmek istenmiştir Bugün İse Sayın Ekrem İmamoğlu’na yapılmaktadır.Dün vicdanlar kabul etmemiş bu olayı bugünde kabul etmemiştir.Meydanlarda bunu göstermektedir. İYİ Parti Gümüşhane Merkez İlçe Başkanı Bayram Canlı yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması, siyaset , hukuk dünyasında,partili,partisiz olan herkeste apolitik gençlerde bile büyük yankı uyandırdı.  "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması, Türkiye'de hukukun üstünlüğünün ve demokratik değerlerin ağır bir darbe alması anlamına gelmektedir. Bu karar, yargının siyasallaştığının ve iktidarın muhalefeti susturma çabasının açık bir göstergesidir.  Halkımızda yolsuzluk değilde muhalefet adayının yolumu kesiliyor hissini doğurmuştur.Cumhur ittifakına oy verenlerden bir kısmı kabul etmemektedir. Ocaktan'ın köşe yazısında aktardığına göre 11. Cumhurbaşkanı Gül, İmamoğlu gözaltısı ile geçmişte kendilerine yapılanlar arasında bağlantı kurdu. Abdullah Gül, "Vaktiyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a ve şahsıma yapılanlar, Ekrem İmamoğlu'na da yapılmamalı" tavsiyesinde bulundu. Eski cumhurbaşkanı ayrıca şu ifadeleri kullandı: "Bu tür çalkantılar, Türkiye'de hiçbir kesime ne iktidara ne de muhalefete hayır getirmedi, getirmez de. Hukuk ve hakkaniyeti kaybetmemeliyiz. Yoksa Türkiye kaybeder." İmamoğlu'nun gözaltına alınmasını eleştiren eski AKP milletvekili Hüseyin Kocabıyık, 22 Mart'ta tedbirli kesin ihraç talebiyle Merkez Disiplin Kurulu'na sevk edildi. Kocabıyık X üzerinden 19 Mart'ta yaptığı paylaşımda "Recep Tayyip Erdoğan…geleceğin yer burası mıydı? Biz bunlar için mi mücadele ettik? Bunun için mi mahkemelerde süründük yıllarca? Sen aslında kendine darbe yaptın haberin yok" ifadelerini kullanmıştı. Partinin kurucularından olan eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik de aynı gün sosyal medyadan yaptığı paylaşımda İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ve diplomasının iptalinin kabul edilebilir olmadığını söyledi. Çelik, "Olup bitenlerle ilgili halkın protesto hakkının elinden alınması, zaten yarım yamalak olan demokrasimiz ve hukuk devleti ilkesiyle ilgili telafisi mümkün olmayan yaralar açmıştır" dedi. Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, 21 Mart'ta Konya'da katıldığı bir etkinlikte yaptığı konuşmada "Kim olursa olsun yolsuzluk yapanın karşısında, yolsuzlukla mücadele edenin yanındayız" diye konuştu. Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuyla ilgili tutumunu eleştirdi ve "Kim olursa olsun, İmamoğlu veya bir başkası yolsuzlukla ilgili bir suçlama varsa çıkıp kendini aklayacak şekilde savunmasını yapmalı ve hukuk da gereğini yapmalıdır" diye konuştu. Eski AKP'li başbakan, muhalefet partilerine de "Demokratik taleplerinizi yerine getirin ama asla ülkeyi bir kaosa sürüklemeyin" çağrısında bulundu. Aslında Sorun Cumhurbaşkanlığı sistemindedir çok yetki vardır devredilmek istenmemektedir.Soru lidere çok yetki veren siyasi partiler yasasıdır.Güçlü rakip Ekrem imamoğlu’da bunun için tutuklanmıştır.Çözüm ise yasama,yargı,ve yürütme kuvvetler ayrılığın tekrar hayata geçirilmesidir.4.cü kuvvet medyanın şeffaf olmasıdır.Parlamenter sistemdir bu çıkış yoludur. Tespitim odur ki kuyuda olan sayın İmamoğlu. Sayın cumhurbaşkanımız  Türk milleti ve Türk vatanıdır.Vatanımızın her bölgesinde emperyalizmin bayrakları sallanmaktadır.Bu gaflet ve kavga başımıza çok işleraçmaktadır.Siyasetimiz ise taht kavgasındadır.Korkarım ki aklımızı başımıza almaşsak çok faturalar ödeyeceğiz.Sayın cumhurbaşkanımız  güç zehirlenmesi yaşamaktadır.Her birey bende yaşarım İmamoğlu yaşar dervişoğluda yaşar Ki şu ana kadar iyi dayanmıştır uzun bir ikdidar da hiçbir birey bu yükü taşıyayamaz soruna da kimse parmak basmıyor herkes birbirine parmak sallamaktadır.Şehitlerimize kurşun sıkanlar vatanımızda cırıt atmaktadırlar. Siyaset aklı selim davranmalı  durumu kendi içerisinde değerlendirerek davranmalı olaylara çok pencere ile bakmalıSayın cumhurbaşkanımıza yardım etmeli herkes birbirine anlamalı yardım etmeli Allah yardımcımız olsun Bu işin sonuçları ise kırılgan ekonomimizde çok ağır olmuştur Hazine borçlanma oranı yüzde 7.5 artmıştır ikdidar ve muhalefet çok dikkat etmesi gerekir  Seçimle göreve gelmiş bir belediye başkanının bu şekilde hukuksuz bir şekilde tutuklanması, millet iradesine yapılan kötülüktür. Seçimle gelenin sandıkla gitmesi doğru olandır. Mesele yolsuzluğun ötesinde siyasi sonuçları olacak bir karardır. Bu arada yönetilerimizde kamu kaynaklarını iyi kullanmaları gerekir. Kaynakları  heba etmemelidir.İkdidar ve muhalefet farketmez İbrahim kahveci köşe yazısında şöyle yazdığına göre ikdidar açısından hiç parlak değildir. “Ülkemizde iktidar açısından yolsuzluk gerçekten bir mesele mi? Sorun yolsuzluk ise medyada iktidarın kamu ihaleleri üzerine sayısız yolsuzluklar yazılıp çiziliyor. Ne bir cevap ne bir açıklama yapılıyor. Tersine adeta yolsuzluk teşviki var gibi… Yapanların ödüllendirilmesi gibi bir durum. Yakın tarihte Delice-Çorum raylı hattın ihalesi vardı: Davetiye usulü ihale öncesi bütün kamuoyu kime verileceğini söylüyordu ve ihale o firmaya verildi. Konya-Ankara 217 km yol 680 milyon dolara verilmişken Delice-Çorum hattı 157 km olmasına rağmen 2,4 milyar dolara verilmişti. Nereden bakarsanız bakın ortada 1,5 milyar dolarlık izah edilmeyen bir fazlalık vardı. 1,2 milyar dolar yapım maliyetli Osmangazi Köprüsüne 15 milyar dolar Hazine garantisi nasıl ve neden verilir? Veya İstanbul Havalimanına ihale sonrası çekilen 5 milyar euroluk kıyak nasıl izah edilebilir. O kıyak sonrası kurulan havuzla satın alınan Turkuaz Medya işi nedir? (Not: Turguaz Medya’da yolsuzluktan bahsetmek zaten günahkarlar cehenneminde başkalarını suçlamak gibi bir şey olsa gerek) Ama devredilmedi. Adeta devletin köprüsü çalınmış ama ne bir savcı ne bir müfettiş hiç bakmıyor bu işlere. İktidar o KÖİ müteahhidine 5 yıl daha ek para toplama süresi verdi. Ek sürede Hazine’den ve Milletin cebinden yılda 920 milyon dolar olmak üzere toplamda ek olarak 4,6 milyar dolar daha kıyak verildi. Dikkat edin; ihale maliyetinden daha büyük bir kaynak ihale sonrası ek kıyak olarak veriliyor. Yakın tarihte Delice-Çorum raylı hattın ihalesi vardı: Davetiye usulü ihale öncesi bütün kamuoyu kime verileceğini söylüyordu ve ihale o firmaya verildi. Konya-Ankara 217 km yol 680 milyon dolara verilmişken Delice-Çorum hattı 157 km olmasına rağmen 2,4 milyar dolara verilmişti. Nereden bakarsanız bakın ortada 1,5 milyar dolarlık izah edilmeyen bir fazlalık vardı. 1,2 milyar dolar yapım maliyetli Osmangazi Köprüsüne 15 milyar dolar Hazine garantisi nasıl ve neden verilir? Veya İstanbul Havalimanına ihale sonrası çekilen 5 milyar euroluk kıyak nasıl izah edilebilir. O kıyak sonrası kurulan havuzla satın alınan Turkuaz Medya işi nedir? (Not: Turguaz Medya’da yolsuzluktan bahsetmek zaten günahkarlar cehenneminde başkalarını suçlamak gibi bir şey olsa gerek) Kısaca saymakla bitirmeyeceğimiz yolsuzluk ve yolsuzluk iddiaları. Mesele  Türkiye’de 3000’den fazla belediye var. 20 yıldır AKP, belediyelerde sayısız seçim kazandı. Hiç görev yaptığı süre içinde bağımsız yargı tarafından hakkında soruşturma açılan, tutuklanan veya hapis yatan AKP Belediye Başkanı oldu mu? Mesele yolsuzluk olsa altın kaçakçılığı yapan 3 vekile,dezanfekten satan bakana,reza iş tutan bakanlara,Bülent arınç’ın deyimiyle ondan kaldı Ankara’yı parsel parsel satana,yunus emre vakfı’na bir soruşturmadahi açılmadı. Yetimin ve milletin parasını hiçbir kamu kuruluşu heba etmemeli beytül mala her yönetici millet fakru zaruret halinde ,emekli ayda 14 000 lira asgari ücretli 22 000 liraya geçimini yapmaya çalışırken azami dikkat etmeli. Adalet terazi kantarına her kes çıkmalı.Sadece muhalifler çıkmamalı.Ülkemizin kangren sorunu siyasi ahlak yasası çıkmalı. Siyaset kurumu zenginleşme aracı olmaktan behemal çıkarılmalıdır.bütün Siyasal partiler bunun için  elini taşın altına koymalı. Herkes şu soruyu sormalı cennet gibi bir ülke 196 ülke arasında neden hayat pahalılığında dünyanın 5. Ülkesi bu bize hiç yakışmıyor. Uluslararası Şeffaflık Derneği ‘Yolsuzluk Algı Endeksi’ açıklıyor. AK Parti ile yolsuzluk rekoru kırıyoruz adeta. Türkiye 40-50 sıralarından 115. Sıraya geldi. Sağlıkta yolsuzluk; eğitimde yolsuzluk, enerjide yolsuzluk, ulaşımda yolsuzluk…. Adeta yolsuzluk cehennemine dönmüş bir ülke olduk. Kısaca saymakla bitirmeyeceğimiz yolsuzluk ve yolsuzluk iddiaları. Kimin umurunda; hangi savcı bu iddiaları soruyor ve sorguluyor. O kadar yolsuzluk yazısı sanki suya  Yazılıyor. Herkes şu soruyu sormalı cennet gibi bir ülke 196 ülke arasında neden hayat pahalılığında dünyanın 5. Ülkesi bu bize hiç yakışmıyor Düşünün ki 23 yıl ikdidar döneminde 186 defa ihale kanunu değişmiş bu arada hiç kurum yetim hakkı olan parayı çarçur etmemeli dikkatli kullanmalı imamoğlu’nunun tutuklanması yöntemi usulü yanlışdır sabah vakti polisler eşliğinde evden alınması toplum vicdanında kabul görmemiştir 16 milyon kişini belediye başkanını çağırılıp ifadesi alınabilir mahkeme süreçleri takip edilseydi vatandaşın tepkisini çekmezdi halkımız hatta cumhur ittifakına oy veren vatandaşlarımız dahi cumhurbaşkanı adayından yapılacak seçimde galip geleceğinden yolunun kesilmesi olarak algılıyor.sandığa müdahale sonuçların ağır olarak yaşamış bir ikdidar’ın bunları yapması anlaşılır değil milli iradenin önünde hiçbir güç kuvvet duramaz Türk Milleti adına verilen kararlar, milletin vicdanına aykırı olmamalı. Bayram Canlı İyi parti Gümüşhane merkez İlçe Başkanı