Turgay Bostan'dan Örnek Davranış
Turgay Bostan'dan Örnek Davranış
Gümüşhaneli gazeteci-yazar olan Turgay Bostan, Torul ilçesinde yıkılan bir binada bulduğu tarihi eserleri müzeye teslim ederek, “Gelin ecdat yadigarı bu eserlere sahip çıkalım, koruyalım, bulduğumuz değerli tarihi eserleri müzemize teslim edelim” diyerek örnek bir davranışa teşvik etti.
Gümüşhaneli gazeteci-yazar olan Turgay Bostan, Torul ilçesinde yıkılan bir binada bulduğu tarihi eserleri müzeye teslim ederek, “Gelin ecdat yadigarı bu eserlere sahip çıkalım, koruyalım, bulduğumuz değerli tarihi eserleri müzemize teslim edelim” diyerek örnek bir davranışa teşvik etti.
Uzun yıllar TRT’de önemli projelere imza atan ve emekli olduktan sonra da “Son Krifos”, “Kutsal İkona” ve “Kalaycı Hilmi Destanı” kitaplarını kaleme alan Gümüşhaneli gazeteci-yazar Turgay Bostan, memleketi Gümüşhane’nin Torul ilçesindeki bir inşaat alanında bulduğu ve kilise kapısı olduğu değerlendirilen parçaları Gümüşhane Müzesi yetkililerine teslim etti.
Konuyla ilgili sosyal medya hesabından bir de açıklamada bulunan Bostan,herkesi bu tür eserleri müzeye teslim etme çağrısında bulunarak “Şehrimiz kadim kültürlere eşlik etmiş nadide yurt köşelerimizden biri olan bu eserler hemen her köyümüzde birçok tarihi eser zamanın yıkıcılığı ve definecilerin acımasızlığı sebebiyle yok olup gidiyor. Onlar yok olurken aslında, tarihimiz, kültürümüz ve geçmişimizde yok oluyor diyerek gelin ecdat yadigarı bu eserlere sahip çıkalım, koruyalım. Bulduğumuz değerli tarihî eserleri müzemize teslim edelim” dedi.
Taşları nasıl bulduğunu da dile getiren Bostan, “Torul ilçesinde bu kilisenin varlığını bir dostumdan öğrendim. 1. Dünya savaşı esnasında Torul tamamen yanmış, yıkılmış geriye Torul palangası ve Santalı müteahhit Nikos tarafından 1903 yılında yapılan Torul köprüsünden başkaca bir tarihi eser kalmadığını ifade ederek Eski Torul konakları diyeceğimiz evlerin ise çoğu 1918'de sonlanan Rus işgalinden geriye kalmıştı. Şimdi bu evler de çarpık yapılaşma ve bağımsızlığın kurbanı olmuş, bir bir yıkılarak ya da yerine yüksek katlı binalar kondurularak tarihten silinmiştir. 2017'nin yazında, bu eski konaklardan birinin yanından geçerken dostum Panagiotis binanın duvarlarına bakıp "Bu köşe taşları, Aya Sofia'dan alınmış." demişti. Bu bilgi kulağıma yer etmiş o binanın yanından geçerken, taşları sık sık incelemiştim. Bu yaz geldiğinde o bina yıkılmıştı. Arabamı harabelerin yanına park etmiş, etrafa bakınırken gözüme üzerinde kuş, üzüm, kartal, haç gibi Hristiyanlık sembolleri bulanan bir taş çarptı. İlk aklıma gelen bu taşın eski Ardasa Kilisesi Aya Sofia'ya ait olacağıydı. Taşı hemen muhafaza altına aldım. Fotoğraflarını çekerek, Panagiotis Stavretes'e gönderdim. Mesajında bu parçanın kilisenin kapısının bir parçası olabileceğini söyledi. Geriye yapacak tek şey kalmıştı. Tahminimde en az 100-120 yıllık bu eseri devlete teslim etmekti. Önce Torul Belediye Başkanı Evren Özdemir'i aradım. Beni Gümüşhane İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünden Arkeolog Elif Şişman Öktem'le görüştürdü. 10 Haziran çarşamba günü Gümüşhane'ye giderek bu nadide tarihi eseri bir 'teslim tutanağı' düzenleyerek, müzeye teslim ettim” ifadelerini kullandı.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.